Si Bemol La !
Sİ BEMOL LA
adında gizli bir melodi mi vardı?
seni dilime dolardım si bemol la!
dudaklarımda fısıltı olurdun da
tınlardın içimde desibel de sibel
aşk şarkıları da söylerdim
bet sesimle o zamanlar
evininizin penceresine süzülüp
komşular kınayana kadar...
kuşların cıvıltılı eşliğiyle ortalık çınlardı
kalbim tarifsiz atar
ağustos böcekleri tempo tutardı...
içim yanardı
yaz akşamları
cincibir gazoz
imdada yetişir
buz gibi çarpardı...
yazlık sinemalar da akşamlar
çekirdek çıtlatmalardı
Ferdi Tayfur'lu filmlere
-iki gözü iki çeşme-
aile boyu ağlamalardı
sokak aralarında gezinmeler
gizli buluşmalardı
bahçelerden erik çalmalar
suçüstü yakalanmalardı...
ahh!! çiçekler
saksılarda ne hoş kokardı...
artık tüm güzellikler
anılarda kaldı...
bir tek
adın kaldı dudağımda
ezik bir nağme misali
si bemol la!
si bemol!
Sibel!..
içim yanardı yaz akşamları cincibir gazoz imdada yetişir buz gibi çarpardı...
Çocuk olmak istiyorum. Şimdi değil... 1970'li yıllara giderek... "Deniz Gezmiş hala yakalanamadı..." diye anons eden radyo sunucusunu gaz lambası önünde dinlemek, (bize ne oluyorsa) için için sevinmek, kara önlük giyerek cumartesi günleri yanım gün okula gitmek, İsmet İnönü öldü diye üzülmek, Ayşe'yi tatile gönderen "Karaoğlan" adlı kahramanın her şeyi yapacağını sanarak babası 'Demirelci' olan çocuklara hava atmak...
70'li yıllarda çocuk olmak istiyorum... Sevgili Gürbüz, teşekkür ediyorum, beni o yıllara taşıdığın için...