Sıcağı Sıcağına
Sıcağı sıcağına yaşamak vardı aşkı
Ne bir gece kadar karanlık
Ne de bir ceylan kadar asi
Sevecektim, sevecektin
Kalbini yormadan, yaprakları incitmeden
Yaşayacaktık sadece
Sıcağı sıcağına yaşamak vardı aşkı
Ne bir gece kadar karanlık
Ne de bir ceylan kadar asi
Mesela özlem kokuyorken fidanlar
Geçmişinden tutacaktım köklerinin
Oysa bir insan gibiydi her şey
İnsan kadar nankör
İnsan kadar anlamsızdı
Bilemedim hiç bir zaman
Bilemedim yollar neden uzar
Bilemedim geceler neden hep sessiz
Belki ben kördüm belki de paslı raylar
Bilemedim işte...
Sıcağı sıcağına yaşamak vardı aşkı
Ne bir gece kadar karanlık
Ne de bir ceylan kadar asi
Aşk yapraktı sanki
Yeşiller gibi mutlu
Sarılar gibi yorgun
Aşk kuru bir hasret
Aşk yalansız bir ayna...
Şimdilerde gün batımıyla meşgulüm
Martılar benden kopmuş birer hülya
Kaldırımlar küskün adımlara
Mezarlar habersiz gözyaşlara
Bense şarkılardaki boşluğa
Takılıp kalmışız, sebebi belirsiz
Sıcağı sıcağına yaşamak vardı aşkı
Ne bir gece kadar karanlık
Ne de bir ceylan kadar asi
Her şey sıcağı sıcağına güzel, hele de konu aşk ise... Aşk bu insanı alır götürür başka yüreklere, başka diyarlara... Kimine Ferhat gibi dağları deldirir, kimini de Mecnun gibi çöllere vurdurur... Kimi zaman yürekten düşer de sevilen, o zaman insan baştan ayağa yıkılır, yerle yeksan olur... Kutlarım içtenlikle güzel şiirdi...
Şiir bütünüyle ne güzel çalışılmış. Baştan sona tutarlı, bağlantılı dizeler. Ve aşkı tanımlayan duygulara sıra sıra yer verilmiş. Çok naif, incelikli bir şiir. Kutluyorum, kaleminize sağlık.
Aşk her daim güzeldir , Bir şarkının ortasında,özneye gülüverir, Baharın gülleri ile,
İyi bir şiir okudum
Kutlarım Hasan bey
Sıcağı sıcağına deseydiniz şair daha şık olur gibi geldi bana