Sifon (taşlama)
Acil durumda çekeceğim hışımla ikidir
Bir sifon bile yok; bu nasıl iştir?
Nasıl bilinir kişinin ehli, irfan nasıl ilişir?
kar yağar mı saçına, yoksa tuz mu dökerler?
Değirmene gitsen, sakal bıyığa karışır,
Çok dönerse devran, ağı göğü kalmaz adamın;
Kele dönüşür her can, köseleşir
Tıpkısıdır zaten insan insanın,
Altı karbonlu kopyasıdır.
Sıcak bastı diyelim birden,
Yangın merdiveni daimâ kilitlidir,
Âfet gelip de bize mi çatacak?
Hallederiz deyip de, kaslarımız gevşetilir,
Her kafadan bir ses çıkabilir;
Oysa her sabah çığıran o ses;
Simitçidir.
Hep kalay basılan Ökkeş de işletilir,
Sen / ben / o tekilleri öyle bir çekilir,
Biz / siz / onlar çoğullarına devredilir,
Bu işler, ince dikiş ister;
bunu da herkes bilir;
Peki, teli kaçan çorap,
hâlâ neden giyilir?
Hayatımız kaymış abi zaten,
Aşna fişneymiş herşey,
Haybeden gitmiş seneler,
Ne dedilerse hep, fasa-fisoymuş,
Çok okumuş da, ne olmuş?
Büyük adam demiş hocalar,
Yani bu işler,
sana ters gelebilir.
12.07.1997 - 2009
-----------------------------------------------------------------
arka plan:
Taşlama tarzının geliştirilmesi, şiirin pratik hayata geçirilmesi ve sanatın hayatla daha çok bütünleştirilmesini sağlar mı?
Günlük çelişkileri içeren bu taşlama denemesi, okuyuculardan görüş beklemektedir.
Saygılarımla.