Sığabiliyordu İki Heceye
yoldan geçenin kim olduğunu bilmiyorum
acısı şarkısı veya gittiği yeri
boynu bükük bırakan bir hali vardı
yinede binlerce yıldır
bu kaldırımlar aynıydı
bacalar kurumuştu ağaçlar yemyeşil
kim istemez sevilmenin sarhoşluğuna düşmeyi
kendine mutluluklar satın alıp
bir şeylerden vazgeçmeyi
duvarların biraz üstünde camlar
içinde insanların devamı
bir şairin günlüğünde ne arıyordunuz
karışarak yazıyordunuz rüyamı
bir bahçeye saklandım
kendi gürültülerini unutmuş bir bahçeye
her şey o kadar yakındı ki
sığabiliyordu iki heceye
neyi unutabilirim hatırlatmazsanız eğer
güneşin ışıklarını yada
bütün söylediklerimi yutan bilmeceye
çizgi olsun içim artık hiç bir şeyi anlatma
yetin gördüğünle kalan bitime
bir çocuk bisikletiyle mutluydu
ve biraz ıslaklık dokunuyordu etime
sığmıyordu bulutların azalan beyazına ağzım
bir şey söylemen gerekmiyordu oysa
rüzgar kanadımızı okşuyordu zaten
niye zorlanıyordum
anlatmak istediğim yoksa.