Sigaranın Kendisini İçtiği Adam
Sigaranın kendisini içtiği adam
fosur fosur adımlarla
yokuş yukarı ağır aksak geliyor...
Sırtında yırtık eski bir çanta
heybesinde eski bir ömür çokça çentik atılmış
elinde bir gazete, sayfa at yarışında
gözlerini gazeteye yapıştırmış
saçlarının arasında
ganyanlara girmeyen bit yarışı
hayatı sürüklüyor alnında kim bilir kimin karışı
bir tuttursa köşeleri dönecek
ertesi gün baklava börek yiyecek...
Ağır aksak yolda yürüyor
belki de
farkında değil bir ömür çürüyor...
Bir tuttursa yüzü gülecek
güya kurtulacak borçlardan
kurtulacak hem geçmiş hem gelecek...
Sigaranın kendisini içtiği adam
fosur fosur makamında geçip gidiyor önümden
sırtında yırtık eski bir çanta
içinde bir dolu hüzün, bir dolu yaşanmışlık...
Tebriklerimle
Ahmet Hocam şiir nostaljiye dair düşünülür ise muhteşemdi çünkü dayanılmaz at yarışı ve at sevdam vardı DVD lerde arap-ingiliz tayların kasetleri izlenir- yarış programlarında ayrıca galoplar-sprintler çalışılır yani bir başkaydı at yarışlar heyecanı ve salgını malum 3-4 aydır pandemi dolayısıyla yasaktı herşey gibi-ki benim de bırakalı 30 yılı geçiyor ve bilirim çok yuvaların yıkıldığını//şimdi nedir nasıldır bilmiyorum kağıt üzerinde kurallarını dahi..fakat şiirinizi tekrar tekrar tebrik ediyorum bana o günleri yaşattığı için..tebriklerimle kutlarım..selamlar...
Hayat insanlara ne çok oyun oynar, ne çok sürpriz hazırlar, varlıkla yokluk arası ince bir çizgidir anlayana, arasında uçurumlar vardır hayatı anlamayana, sağlıkla ağabeyim, ders niteliğinde bir şiir çıkarmışsın ortaya atmışsın, almak isteyene pay çok, sağlıkla...
En iyi tebriklerimle...