Şiir Ayaklanması
Diyalektik hüzünlerde bir tıraş
İsmimin kaporasında unutulmak hançerim
Kim batırdı kim eşeledi kim yaraladı
Hiç bilmem
Ben adımı adında sattım zannederim
İçimin yağlarında eriyen bezeli sen
Hangi ocağı açık unuttun
Hangi gidişte beni pişirdin
Hiç bilmem
Ben içimin dipsiz kuyusunu
Aşkında yemledim
Korkularımın kavalyesi
Hangi yalnızlık bizi aşka boyadı
Hiç bilmem
Rest çeker ressam fırçası
Pencereden düşer şairin
Şiir ayaklanması
Ağlarım agucuk diyen bebek
Sesiyle;
Sana dokundurur gözyaşları beni
Ürkme
Alacak verecek hesabı kalmaz bugünün
Şiir pastırması kokar kalbim
Bir itişte sana düşerim
Ayaklanma
İrisin sana yeşillenesi tutar
Orman sever kalbin
Zannederim…
Mübalağa sevgilim
Öptüğün aşk kemiğim kırılır
Arz ederim
Azı sende
Çoğu bendeyken tükenişlerin…
Sonsuz duygularla süslenmiş muhteşem bir serbest vezin şiiri okudum, kalemi ve yüreği candan kutlarım. En içten selam ve saygılarla.
Anlatılmak istenen duygu ürünü; hemen anlama konforu arayan okuyucuyu biraz yorabilir. Metaforlar muhteris bir etkinlik ile hareket ederken zaman ve mekânda giderek akustik bir özveriye dönüşüyor. Tebrikler.
Yüreğine sağlık arkadaşım.
Yerinde ve tadında.
Sevgiler
DeLi-oĞLan
Çetrefilli anlatım dizelere gizemli bir hava yansıtmış... Farklı bir tarz bence gerçekten şiir ayaklanması olmuş...
Güzeldi.
Yüreğinizin sesi hiç susmasın Şaire.
Kafam dağınık, iyice dağıldı.. allak bullak oldu :)