Şiir Delilik Makamı
üç beş günümüz var şuracığında
nice oyuncağımızı kırdılar
biz de güzel çocuklardık bahçelerde
sularda alabalık
Ahmet Oktay
-----------------------------------
başımız göğe erdi
alışmaktan geliyoruz
kötülüklere alışmaktan
ve her şeyi hafife almaktan
utanılacak bir şey de
...''miş gibi'' diyorum
yazmıyor ellerim
ellerim öyle acemi
aynı söz geçiyor içimden
atana rahmet sözün çoğalıyor erbap
bilirsin bizde artık ağlayamıyoruz
uçurtma uçuran gözler çakılır gözlerimize
nasıl yağmur merhamet eder eşelenir toprak
güneş tutar
ay bakar
nasıl bir çocuk için yeşillenir köşede ki esnaf
komik değilim hala var
ne garip mavi olmaz da mavileşir
artık hüzün kuru bir rüzgara eş olur
uzatmamalı hani
dalından düşen meyveye ıslanır da bakakalırsın öylece
yani her şeyden önce çocuk
malın
mülkün yalanını talanını biliyoruz işte her ne zıkkımsa
aşikar güzelliklere veda zamanını saatin durduğu
eylül vakitlerini yavrularda bilecek
ama şimdi hiç bir umudun
acılarla kulağını çınlatmamalı
gözlerimiz çocuğun boğulduğu yerde
küstahlığın vakti değil
tamam işte korkular can yiyor
bilmesin övünülecek hiç bir yanımız kalmadı
ufacık tefecikken doyamazdım denize öyle böyle o devir bitti
ne muhteşem henüz bencileyin olmamış
bak bakıyor çocuk
ineklerin süt vermesini görmeli otlakların yeşilini
neden bilsin kıtlık değen huzuru ki
mısra tadı yetmez nasıl olsa yüzleşecek
göçük altında ki göçünü elbet bilecek
-üç beş günümüz var şuracığında
alışmaktan geliyoruz şu rezil yaşamaktan
ama yinede
yaşamaktan utandığımızı bilmemeli
yan
dön
içimiz türlü türlü
keşke fazlaca delilik makamı olsa
şimdi hiç bir özgeler yahut ademler
yanaklardaki utanç ıslaklığını bilmese
aslında hala dağlar büyüleyici
ve hala sessizliği suskunluğa devir için nehirlerin kıyısı müsait
taze düşlere yani lanet olası her şey yerli yerinde
taciz yok
tecavüz yok
art arda ölmüşler zulmü pekiştirenler
şimdi karanlığın içinde
en mükemmel olanı gözlerimi kapatıp
... düşünmek
çünkü bu yaşamak tiyatrosunda
gündüzün geceden hiç bir farkı yok
nasıl olsun ki kötülük iyiliği o çukura gömüp
üzerine bir avuç toprak attıktan sonra
sonrası yok
...
şimdilerde insan yüreği kaskatı yuvarlanan bir çığ
kızarıp bozarıp kahroluyoruz
yinede çocuklar bir tek lehine olanları bilse
of Allah'ım off meğer uydurmak ne zormuş...
yaşamaktan utandığımızı bilmemeli yan dön içimiz türlü türlü 👍
Soyunduk Aslıcım kelimelerin içinden her harf keder şiire yaslanmış günler bizleri bekler yaz derim yaz sakın bu kaleme suskunluğunu belli etme 🤐
Merhaba değerli ziyaret ve yorumlarınıza çok teşekkür ederim sağ olunuz, var olunuz... Sevgi, saygımla.
Züleyha'm , yoldaşım benim sözlerinle nasıl mutlu oldumm, çok ama çok teşekkür ederim.
Şiirim, seni seviyorum 👑
'ama şimdi hiçbir umudun acılarla kulağını çınlatmamalı..'
Ben senin kaleminde ne bulurum diye düşününce yolum hep bir şiirine uğrar.. Evet çocuk dersin,dünya dersin,utanç dersin,çığlık dersin.. bunların hepsini en güzel sen söylersin şairim..
Hani ben utancımızdan ölelim dediğim vakit işte bunları hiç söylemezdim ve sen yine dil olursun,söz olursun köz olursun..
yine yeniden hep olduğu gibi hayli şiir..
kutlarım acıdaşım..
en mükemmel olanı gözlerimi kapatıp ... düşünmek çünkü bu yaşamak tiyatrosunda gündüzün geceden hiç bir farkı yok nasıl olsun ki kötülük iyiliği o çukura gömüp üzerine bir avuç toprak attıktan sonra sonrası yok😙😙🤐
Hayatın elle tutulur tarafı da kalmadı herkeste her gün bir haberle sarsıldığımız şu günlerde utanç duvarları bile kar etmiyor artık..Aslı şairem harika bir eser okudum kaleminizden duyarlı bir yürek ve keskin bir kalem ..Okumaktan zevk aldığım kaleminizi kutlarım...👍👍
Toplumsal bir gerçeğimize işaret eden ve üzerinde düşündüren şiirinizi kutluyorum. 👍