Şiirden Şairine Mektup
Ey şiir,
Biliyorum derdin büyük:
Varlığın, var oluşun
Buz üzerine yazılıp sonra için için eriyişin
İç sesindeki hüznü defalarca haykırışın
Belleklerde iz bırakmadan kitaplara girişin
Ve sonra okunmadan
Raflara kaldırılışın
Üzüyor seni...
Oysa ki yükseklerdeydi gözün
Buluta meydan okuyacaktı her sözün
Ama düşlenenler olmadı
Uyaklarında topuk dikeni
Mısralarının canı yandı,
Kalemlerin ucunda eksilen mürekkep oldun
Yolun engebeli
Yolculuğun çıkmaz sokağa denk geldi
Soğuk iklimlerin tedirginliği çöktü üzerine
Üşümeye başladın
Ve duydun ki,
Kar yağmıştı dizelerine
Titredin!..
Suçun neydi ey şiir?..
Her kaleme kağıt oldun
Taşa, ağaca, onca yüreğe
Her bir yere yazıldın
Her kişiyi şair yaptın
Ve sonra isyan ettin:
Gelmeyin üzerime üzerime ey buz dağları
Bırakın karışsın nehirlerim denizlerime,
Kavuşsun denizlerim okyanuslarıma
Dokunmayın dizelerime,
Kendi uyağım, kendi hecemle gönüllerde taht kurayım
Kitaplar mekanım olsun
Yüzüm hep gülsün
Kördüğüm olmadan çözülsün dilimde sözüm
Sevincim, kederim beni anlatsın
Hüznüm kalbimin sesi
Akıllara kazınayım
Nereye yazılırsam yazılayım
Her derdin dermanıyım
Unutmasın şairim!..
29 Mayıs 2013 / Ankara
gerçekten okumağa değer hatta defalarca anlamak için okunması gereken bir eser olmuş.ne şiirler yazdırdın bize Ankara ne anıları yüreğimiin derinliklerine gömdün.tebriklerim ve sonsuz saygılarımı bıraktım......
Yüzü ve özü güzel arkadaşım.. Mutluluk ve şiir hep seninle olsun.. Sevgilerimle
emeğinize sağlık:)