Şiir'e Ağıt
"""
Ruhumdan kopardığım limelerle besledim
Senden yadigar serçeleri içimde
Su diye hasretine akan gözyaşlarımı içirip
Yastıktaki saçlarından yuva yaptım onlara
Ellerimle büyüttüm tek tek her birini kafessiz
Saldım sonra bulutlara
Sana varsınlar haber etsinler halimi diye
"""
Bir şiire rastladımdı bir vakit
Öyle evvel zamanın içinde değil dündü sanki
Kimsenin göremediği
Kimsenin dokunamadığı
Kimsenin okuyamadığı şiirdi
Öyle gizli saklı öyle gizemli
Ne mübarek ne ihtişamlı ne ihtiraslıydı oyy
Hay gıdısını sevdiğim nasıl da böyle oluk oluktu tek
Nasıl da kana kana içilesi pırıl pırıl
Nasıl da okudukça el ayak dolandıran cilveli
Yaşam meşakkatinin yıldıran o tüm yasalarını
O küçümen o miniminnacık gövdesinde nasıl da ezen
Nasıl da lime lime sindiren şiirdi bir bilseniz
Hayat işte
Hiç hesapta yokken çıkartır karşısına insanın
Böylesi şaheserleri bazen
Bin şükran
Hani vardır ya hep böyle yazmak istenip de
Dilin ucuna kadar uzanıp ha çıktı ha çıkacakken
Nedense bir türlü kendini dışa vuramayan
Bir türlü başlanamayıp
Durmadan kafayı meşgul eden o ilk dizesini beklediğin şiir
Bir türlü gelmeyen hani
İşte böyle bir şey
Gelmiştir illa kiminizin başına
Uzun yolları yüksek dağları aştıktan sonra
Denize varırsın da hani
O uçsuz bucaksızlıkta genleşir hani dünya
Hayat maviye bürünür sonra masmaviye
Hani böyle nefes almaya doyamazsın da
Suya dalar gibi dibine kadar içine çekersin havayı
Sanki böyle ayaklarındaki pranga kırılmış gibi
İpsiz sapsız uçurtmaya tutunup uçuyormuşsun gibi
İşte bunun gibi bir şey
Uzun yolları yüksek dağları aştıktan sonra
Denize varmak gibiydi karşıma çıkmışlığı yani
Sonrası
Ahh sonrası
Bulutlar pamuk şekeri
Dünya koskoca nazarlık
Dünya kırlangıç uçumu bir avuç
Fersah fersah ferahlık
Dirhem dirhem yaşamaklıktı
Öyle dolu dizgin
Öyle bitimsiz
Toprağa düşen milyonlarca damla senin
Yüzünden süzülenler yüzüme değse yeter
Dedirten cinsten
Lakin
Verdiği gibi geri alıyor verdiklerini hayat
Belki kadir kıymet bilmezlikten
Belki elde olunca her şiir gibi biteceğini düşünememekten
Hani vardır ya hep kaçmak isteyip uzak durduğun
Hani böyle gözlerini kapatır kapatmaz başlayan
Bir türlü kaçılamayan
İki eli yakadaki karabasan kâbuslar misâli hep peşinde
İşte böyle bir şey
Gelmiştir illa kiminizin başına
Uzun yolları yüksek dağları aştıktan sonra
Çöle varırsın da hani
O uçsuz bucaksızlıkta daralır ya dünya
Böyle içinden çıkılmaz bir hâl alır
Dümdüz çöl labirent kesilir
Hayat zindan misali zipzifir
Sanki böyle ayaklarına pranga vurulmuş da dibe batar gibi
Her nefes alış boğum boğum boğulmak gibi
İşte bunun gibi bir şey
Uzun yolları yüksek dağları aştıktan sonra
Çölde kaybolmak gibiydi bitmişliği şiirin
Sonrası
Off sonrası
Bulutlar uçurum sırtı
Dünya çelenk yığını
Dünya istim istim alengir
Fersah fersah kavruluş
Dirhem dirhem kahroluş
Öyle dolu dizgin linç
Öyle dipsiz
Kaldırıma çarpıp savrulan milyonlarca damla kurşun
Yüzünden süzülen yaşlar mızrak olaydı da bağrıma gireydi
Dedirten cinsten
Sözün özü
Başladı ve bitti sonra bir çırpıda şiir
Hem de şu siir var ya şu şiir
Ondan
Henüz kutsanmamış aha şu şiire kadar bile sürmedi
Ki nerede olursa olsun ne olursa olsun
Şiire zeval gelmez derlerdi
Hatta
Dirayetlidir şiir
Yağmurda ıslanmaz rüzgarda savrulmaz
Lakin sel olur sürükler rüzgar olur fırtına olur devirir
Diye okudumdu az okunan bir kitabın önsözünde
Defalarca okudumdu da boğuldukça öğrendim acı acı
Evet
Ömür kadar uzun değildi ama bir ömürlüktü diyebilirim
Şimdi yalnızlığımın sığamayacağı kadar bir çimdik dünya
Ya da ben daraldığım için yaşamdan
Darağacı bana dünya şimdi
Sonra defnettim onu
Uzansam tutamayacağım kadar uzağa çok uzağa
Ardına kadar ona araladığım kalbimin ücrasına
Taa en ücrasına defnettim
Ellerimde ter ve kan kokusu şimdi
İçimde mazinin tırnak izi
İçimde dönüm dönüm umut çürüyüşü
İçimde uygun adım tükeniş
Belki de hiç yaşanmadı bunlar
Ya da hiç yaşanmadı bunlar belkisiz
Rüyadan kâbusa evrildi şiirin bitişi ya da
Bilmiyor bilemiyorum
Bilmek bir yana
Hangisi gerçek hangisi rüya ayırt dahi edemiyorum artık
Belki ben uyuyorum hâlâ şu anda şimdi
Siz konuksunuz rüyama
Belki de uykuda sayıklıyorumdur bunları
Ne bileyim belki de uyuyarak varıyorumdur gerçeğe
Yahut uyumaktan başka yolu yok baş etmenin
Ve açınca gözlerimi yeniden başlayacak belki şiir
Sonuçta
Gebedir her son yeni başlangıçlara
Çünkü her başlangıç yeni bir doğumdur aslında
Ve esneyip gerinerek uyanmaktır bahara
"""
Ne serçeler döndü geri
Ne senden haber var
Ne de bahara dair ışıltı
"""
Adeta şiirle dans etmişsin Sayın Uğur Hocam. Dediğin gibi, dilinin ucuna gelip de başlanamayan şiiri bir çırpıda öyle bir başlattın ki şapka çıkartmamak elde değil yani. Yine muhteşem dizeler var, yine doğallık. Tebrik ederim Uğur Hocam. Kalemin daima yazsın. Sağlıcakla esen kal.
Ne çok şiir çıkar buradan Doğurdukça ha bire doğuran Ne çok sevinç kahkaha yükselir göğe Anlamsızca ördüğümüz duvarlara çarpar gibi, batıp çıktıkça hüzne...
Dostum; O kadar renkli ki eserin Hangisini ele alacağımı şaşırdım. Bende duygularımı yukarıda ki dörtlüğe sığdırdım naçizane ;)
Daima huzurla Sevgimle, saygımla, dostluğumla kal Ve çok iyi bak kendine lütfen.
Çok çok çok beğendim