Şiirim Cennetleşir
Kıyametin bağını kopardığı
Elini sallayarak
Kirpiklerinin arasından günüm battı
Eteğinde üşüdüğüm
Şehrimin üzerine
Aydınlığının gölgesi bile düşmüyor
Korkunç karanlığı üstüme çekiyorum
Beyaz şiir bilmeyen yarasalar
Tutturunca esmer bir ninni
Kandilsiz uykum
Düşe kalka koyuluyor uzun bir yola
Çenesi titreyerek içimden geçen
Önü kesilen nehirler şişip göl oluyor
Karadeniz’in içi kabul etmiyor hüznümü
Can havliyle
Elime tespih ettiğim tebessümlerinin
İpini koparıyorum
Gök yüzüme saçıyorum bir çeki yıldızları
Gönlümün çatısında
Kiremit rengi umutlarım kırık
Otuz üç iri cüsseli yıldızın
İçeri sızan
Sağanak loşluğunun altına
Bakır leğen koydum
Katranımın göz göz yarasına sürmek için
Kaynatıp pekmezini yapıyorum
Şişe şişe beyaz ışığının
Bakmayın siz
Zifiri şiirimin bu haline
Cehennemin kırmızısına meyil ettiğine
Birazdan
Mahşerde
Gülen yüzünün şafağından
Ela gözleri sökünce
Şehrim aydınlanır
Dizelerin önündeki saksılar şenlenir
Sardunyalı şiirim cennetleşir
Birazdan karşılaşınca