Şikâyet
Deniz,
dertli tuzundan.
Dumanından,
yüksek dağlar.
Öksüz
sevgisizlikten…
Yetim
gölgesizlikten…
İnsan yükünden,
tabut sessizlikten
muzdarip.
baba evlattan…
Irmaklar
dertli akar.
Dereler
dertli çağlar.
Nasıl bir yaşamak bu
dertli ağlar,
dertsiz ağlar.
sırasından, yerinden…
Hoca,
susmazından, söylemezinden…
Evli
evinden…
Köylü
köyünden…
Gelin
tek davullu düğünden…
Herkes dertli,
herkes mutsuz bu aralar.
Nasıl bir gündür bu,
gece ağlar,
gündüz ağlar.
Hat sanatı duvarda kalan
Dert, yaşamın adisyonu bir nevi
İnsanın derdi: göçünce yıkılacak!
…………….Kaplumbağanın evi…………….
O zaman hepimizin üstünde şükür yazan birer dert koleksiyonumuz var. Dert ve umut koleksiyoneriyiz biz o zaman...Derdini sevmek gibi bir hobimiz var bizim...Derdine umut ekip sevinç ve şükür biçmek gibi bir alışkanlığımız var...Tebrik ediyorum Murat hocam! Düşündürdü...
Dertlerimiz bizi biz yapar, o dert bitti sanırız ancak kabuğumuzdadır izi artık. Her daim taşırız benliğimizde, omuriliğimizde. Kaplumbağa misali.