Sıkılış
Sev kendini diye ağlıyor içimde bir çocuk
Yorulmuşum bildiğim bu dünyadan
Sıkılmışım benliğimden,
Unutmuşum unutmayı
Yaşamayı bilmediğimden.
Gidecek bir yer yok,
Gittiğim her yere bu gözlerle baktığımdan.
Yine de yol veriyor zaman bana,
Öleceksin diyor, yaşasan da yaşamasan da.
Ağlıyor içimde bir çocuk sev kendini diye.
Ben ona diyorum ki;
Keşke kurtulabilsem senden.
Sonra yüzümden, sonra ismimden, sonra şehirden.
Gidebilsem hiç var olmadığım o zamanlara.
Kurtulabilsem dağlara ağır gelen bu emanetten.
Geçmiş bugünde yaşıyor kabul etmesem de.
Ölüyor çocukluk arkadaşları,
Anneler yaşlanıyor, babalar çocuklaşıyor.
Mezarlıklar şehirdeki en yeşil yerler.
Gel diyor: ölülerden bir şey isteyemezler.
Bir çocuk sev kendini diye ağlıyor içimde
Ben ona diyorum ki;
Hangi beni sevmeliyim söylesene?
Ne güzel apartmanlar, ne güzel yere çakılmaklar.
Ne güzel denizler, ne güzel boğulmaklar.
Ne güzel silahlar, ne güzel vurulmaklar.
Hayat bir parça güzel kabul etmesem de.
Esmer kızlar birer birer gitse bile.
Yorulup bir banka uzandığın anda,
Kurtulursun telefonu denize fırlatırsan,
Bankalardan ve başındaki belalardan.
İçimde bir çocuk sev kendini diye ağlıyor.
Ben ona diyorum ki;
Git bunu Allah’a söyle.
Ellerim senin ellerin kadar küçük değil,
Yüreğim senin yüreğin kadar temiz değil.
Bir yabancıyız biz,
Kabul etsen de, etmesen de.
"çakılmaklar, vurulmaklar" kelimelerinin "k" sesi ile birlikte mana bütünlüğü, uyandırdığı his, o vurgu çok iyi olmuş. Kelimenin kendini çatlatıp patlaması gibi. Kutlarım kaleminizi, sevgiyle.