Sılaya Mektup
Mektubun dün sabah geçti elime.
Okudukça hasret doldu dilime.
Baban tutsak diye gurbet eline;
Gül yüzün kederle dolmasın yavrum.
Oğlum baba diye doğruluyormuş.
Babam gözyaşıyla yoğruluyormuş.
Anam hasretimden kahroluyormuş.
Bizi ayıranlar gülmesin yavrum.
Ayşe'm son resmimi eline almış.
Babam gelir diye; hayale dalmış.
Bir köşe başında oturup kalmış.
Öp benimçin mahzun kalmasın yavrum.
Bahar gelmiş köye etraf şenlenmiş.
Dağlarda kar kalmamış hep erimiş.
Lale sümbül dört tarafı bürümüş.
Uzanıp yâd eller yolmasın yavrum.
Sakın gelmez sanıp yürek dağlama.
Yeşilleri çözüp siyah bağlama.
Her köşe başında durup ağlama.
Yüzünün gül rengi solmasın yavrum.
Bugün çırpınsam da gurbet ağında,
Ozan Hadim çilenin kör batağında,
Yarın gül dererim köyün bağında.
Gözlerin inciler salmasın yavrum.