Silin Beni Albümün deki Şiirlerim

EYLEME BENİ




Gözüm sevdalım benim

Aşk dediğin bumudur eyleme beni



Gözlerin esrar sözlerin şarap

Sarhoşumu oluyorum bu ne azap

Musalla değil mezar değil. Bu nedir yarap

Aşk dediğin bumudur. Eyleme Beni.



Mendilin kefenim

Saçların kelepçem olmuş

Yoluna gittiğim her yolum boğuk bir yokuş.

İçerim dert yüreğin figan gözlerim dolmuş

Aşk dediğin bumudur. Eyleme beni



Zaman dar olmuş gelmiyor sabır

Her gün yas her gün kahır

Bu azap işkence imtihanımıdır

Aşk dediğin bumudur Eyleme beni



Sancılanmış her günün gün ertesi

Kâbuslar süsle durmuş gecelerimi

Sen uğruna deşsem tenden bedini

Aşk dediğin bumudur Eyleme beni



Mehtabım gözlerin bakamıyorum

Ah ne güzel, Ahu değil sanki ecel

Sevdalar hep böylemiydi bundan evvel

Aşk dediğin bumudur Eyleme beni









!





BİR ÇIRPIDA SİLİN BENİ









Toprak beni kefen beni

Gömün tırnak et ile beni

Taşa beni yazın beni

Bir Çırpıda Silin Beni



Ağlayın ağlatın sevenimi

Çağırın okutun kavlimi

Yıkayın solmuş tenimi

Bir Çırpıda Silin Beni



Düşman sevinir aldanmayın ona

Dostlar ağlar aldanmayın yarasına

Fazla feryat etmeyin bana.

Bir Çırpıda Silin Beni



Fazla sürmez benim acım

Elbet ağlar anam, bacım

İçinde dert olmasın babacım

Bir Çırpıda Silin Beni



Toprak kokusu gelir burunluma

Beyaz perdeler düşer rüyama

Gözümde para etmez koca dünya

Bir Çırpıda Silin Beni



Yazarım şairi şiirlere

Şiiri gizlerim şiirime

Korkmam inan ölmek ile

Bir Çırpıda Silin Beni



Dostlarım sadıktır üzülürler bana

Annem derki vaylar bana

Gözde ki perdem kalkınca

Bir Çırpıda Silin Beni



Siz kör iken ben göreceğim

Siz fani iken ben gerçeğim

Siz der iken ben de geçeceğim

Bir Çırpıda Silin Beni



Silgisiz akıl siler beni

Akılsız silgi siler beni

Yazamazsın siler beni

Bir Çırpıda Silin Beni



Dinleyin tüm bestelerimi

Dinleyin titrek sesimi

Bağlayın kefen ile gözlerimi

Bir Çırpıda Silin Beni



Yarınlarda musallada bedenimi

Gözyaşlarım kurur vaylar beni

Ağlamam sildim gözlerden kendimi

Bir Çırpıda Silin Beni



Bu yazı ki şiir olsun diye oku

Her hecede silin beni

Bu dünya içerime dert oldu

Bir Çırpıda Silin Beni



Uykuyu severim uyutun beni

Unutun artık sizdeki beni

Ağlarsanız ağlatırsınız beni

Bir Çırpıda Silin Beni



Ben, ben olalı dünya fani

Dünya, dünya olalı ben fani

Kim ölenle öldü ki dünya hali

Bir Çırpıda Silin Beni



Kaldırırsınız elbise ile resimlerimi

Gördünüz mü gelmeyeceğim demek geri

Atalarıma dost olurum beklerim sizi

Bir Çırpıda Silin Beni





Duysalım, duygusal üzmeyin beni

Elveda mektubumu okuyorsunuz belli

Silin o gözyaşlarınızı aldatmayın beni

Bir Çırpıda Silin Beni



Ben düşmanı bile sevdim insan sevilmezimi

Güzel olan yaratmış güzel denmezimi.

O kadar kötü değil Azrail melek değirmi.

Ölüm dediğin dirilmekse Bir Çırpıda Silin Beni



Sevgide aşkta ben onu sevdim

Seven âşık sevdasına gitmezimi

Ben istedim o kabul eyledi

Ölüm diye bir şey yoktur silin beni



Anne ve Babam

Siz vesile oldunuz dünyaya gelişime

O ki aşk-ı sevda ruhundan yarattı beni

Siz yaratanımdan mı kıskanıyorsunuz beni

Ne olur yeter Bir Çırpıda Silin Beni



İnsan kördür ölmedikçe

İnsan cahildir görmedikçe

İnsan gider geldiği yere

Bir Çırpıda Silin Beni



Gözlerim bağlıydı göremedim hakikati

Takim içmeden bu şerbeti

Gözlerime indi nurun perdesi

Bir Çırpıda Silin Beni



İmansız olan korkar bu gidişten

Mumlarsız akıl ahlar eyler içten

Benim gözümden baksa yürekten

Silerdi inan.. Bir Çırpıda Silin Beni



Şiir yazmak ilahi bir güçtür inan.

Yürekle iman edendir yazan

Gözden akar kafiye ile iman

Şiirime saygı Bir Çırpıda Silin Beni



Bu dünya zalim bu dünya hali

Haydi, dağıtın hakir fukaraya her şeyimi

Yollamayın arkamdan hiç bir şeyi duanızdan gayrı

Şerefime saygı .. Bir Çırpıda Silin Beni



Taptığınız paradır bırakın gayrı beni

İlah beni çağırır istersen dinle kalbimi

Yarasını verdiği yerden çağırır beni

Yarama saygı .. Bir Çırpıda Silin Beni



Şiirimi bölün harf, harf dağıtın deryalara

Gözleriniz bağlıdır kulak aslın bana

Burası günah pazarıdır, hasret kalın bir avuç toprağa

Bırakın gayrı ben gidim Bir Çırpıda Silin Beni



Düşersem uçurum olur yolum

Aşk-ı sevda layık gördüyse budur yolum

Ne cennet ne mükâfattır arzum.

Aşka varacağım Bir Çırpıda Silin Beni



Akşam güneş batar burada

Yıldızlar parlar gök hududunda

Günler geçer, geçer boşa

Aşka varacağım Bir Çırpıda Silin Beni



Gözlerim kapalı yazan kalem

Bitmez sözler çekip idsem

Yarın unutulur ne söylesem

Bir Çırpıda Silin Beni



Sancılar öle hafif dokunur bağrıma

Acımıyor inan İlah gelince akla

O ki Aşk O ki Sevda hazırım huzurunda

Bir Çırpıda Silin Beni



Harf kelimeyi, kelime kafiyeyi bütünler

Yeri ne kadarda hoştur bu ölenler

Erken giden şanslı yaşlanan faniler

Son satırlarıma saygı Bir Çırpıda Silin Beni



Ben bu dünyada tek bir şeyi sevdim o da gülmek

Elbette acıya, aşka giden aşka gülebilmek.

Hasret sona erince sevine bilmek.

Hasretim sona erdi işte Bir Çırpıda Silin Beni



Annem cahildir anlatın ona.

Çiğer acısını zor eylemesin bağrına

Her ölüm keşke böyle olsa

Ben sevda ile ölüyorum Bir Çırpıda Silin Beni



Hani üzerime atılan toprak

Hani daldan düşen yaprak

Gayrı ahrette buluşsak

Bir Çırpıda Silin Beni



Çiğerden öte anne ve baba

Candan öte söyleyin karındaşlarıma

Bu yolun yolcusuyuz beklemedik bir anla

Gidenlerden değilim Bir Çırpıda Silin Beni



Ölümü tanı beni ölenlerden sayma

Ben aşk-ı sevdaya gidenlerdim

Melekleri sev Azrail'den korkma

San saatimde beni anla

Ne olur ağlama Bir Çırpıda Silin Beni



Ne nefes ne yaşam kesilir kısmet

Ne hudut ne sınır kesilir nöbet

Ne damar ne kan kesilir hiddet

Ne makam ne mevki kesilir şöhret

Ne ölü ne mezar alınmaz ibret

Bir Çırpıda Silin Beni



Ne mal ne mülk derman olmaz

Ne imdat ne feryat duyulmaz

Ne çare ne derman deva olmaz

Vakti gelen göçer duramaz.

Bir Çırpıda Silin Beni



Ne gözyaşı ne ağıtlar durdurur.

Ne planlar ne hayaller yok olur

Ne çocuklar ne kadınlar dol kalır

Ne merciler ne makamlar boş kalır

Gidişime üzülme Bir Çırpıda Silin Beni



Ne siyah ne beyaz kaybolur tüm renkler

Ne lale Ne gül solar tüm çiçekler

Ne gündüz ne gece durur tüm vakitler

Ne güneş ne ay yok olur tüm günler

Benim dünyam yok olur bırakın Beyler

Ne olur yeter bir çırpıda silin beni












Silin Beni Adlı Şiir 98 Mısradan Oluşturulmuş Fakat Kitaba İse Kısaltılmış Alınmıştır.

!











BEN O MAZİDEN GELİYORUM



Yasaklanmış sevdalardan

Ant içilmiş belalardan

Ahir vakit sıratından

Ben o maziden geliyorum



Kanlı kıyamet kaçışlardan

Gider yolu uçurumdan

Kabuğu kurumamış yaradan

Ben o maziden geliyorum



Her şeye peşkeş çekmiş

Toprağına tütün ekmiş

Dağlarına barut sinmiş

Ben o maziden geliyorum



Eyvah diyip ağlayan

İnançsız vatan satan

Her yandan aldatılan

Ben o maziden geliyorum



Yedi tepede amele

Çiftçi olur memlekette

Uzun olunan ilmi bilgiye

Ben o maziden geliyorum



Tehlikelerin yarasında

Gecenin ay ışığında

Devriyelerin anonsunda

Ben o maziden geliyorum



Ay hilal vurur şalvarıma

Çanakkale gelir aklıma

Can verilen bu vatana

Ben o maziden geliyorum



Gazete örtülü cesetlerden

Gözü bağlı işkenceden

Vatan sevdasıyla cephelerden

Ben o maziden geliyorum



!









BEKLEDİĞİ GİBİ BEKLEYECEĞİM









Esir düşün özgürlüğü

Hasret çeken tahassürü

Hasta olan güçsü

Beklediği gibi bekleyeceğim





Yara kabuğu mehlemi

Devasızlar ölmeyi.

Akşamlar geceyi.

Beklediği gibi bekleyeceğim





Yusuf'un kuyuda

Ölünün mezarda

Kıyameti dünya

Beklediği gibi bekleyeceğim





İhtikârlar savaşı

Muhalefetler iktidarı

Askerler sınırı

Beklediği gibi bekleyeceğim





Giden gurbetçi vatanını

Ağlamaklar hıçkırığı

Yetim kalan babasını

Beklediği gibi bekleyeceğim



Anne sütü bebeğini

Dedeler göçen nineleri

Yaşlanan ölmeyi

Beklediği gibi bekleyeceğim



Beddualar yerini

Genç kızlar kısmetini

Çocuklar yirmisini

Beklediği gibi bekleyeceğim



Şerefsizler şerefi

Zalimler merhameti

İhanet çilesini

Beklediği gibi bekleyeceğim



Namazda selam verenler

Allaha açılan eller

Sabır isteyen kimseler

Beklediği gibi bekleyeceğim



Sabır dua sütliman taşalar gibi

Heybetsiz akıbetsiz yıllar gibi

Çöllerin sular beklediği gibi

Ben seni bekleyeceğim.





Rüya uykuyu, geceler geceyi

Gece düşü, düşler hayali

Hayal gerçeği, gerçek vakti

Beklediği gibi bekleyeceğim



Aç olan ekmeği

Yetimler şefkati

Eceli tamamlanan Azrail'i

Beklediği gibi bekleyeceğim



!









BEN AŞKI KİME NEYLEYİM.



Ellerim nasır toprak kokar

İçim daralır gözlerim ağlar

Meşk uğruna çektiğim sancılar

Ben Aşkı Kime Neyleyim.



Kanım döksem yar gözüne

Para etmezmiş yar özüne

Çöle döndü dünya gözümde

Ben Aşkı Kime Neyleyim.



Sevsem sevilsem ne külfet olurdu ki.

Ağlasan haykırsam ne anlam doğurur ki

Kör olsaydım sevmezdim inan yâri

Ben Aşkı Kime Neyleyim.



Geçti benden ömrü dünya

Gözlerimin altına çöktü derdi deva

İçerimde dert oldu aşk-ı sevda

Ben Aşkı Kime Neyleyim.



Hayatım sancılı içki özü misali.

Duygular perişan kalmadı hali

Âşıklar ağlarmış silin gözlerimi

Ben Aşkı Kime Neyleyim.



Tek gözlük bir handa kırılmış bir sevda

Güneşi olan bir dünyada düştüm karanlığa

Deştim derimi yâre mektup yazdım kanımla

Aşk yalandan ibaret-Ben Aşkı Kime Neyleyim.



Sokakları gezdim diyar bitti.

Dünya yandı Yardan ötesi

Cani gönülden arzuladım ölmeyi

Ben Aşkı Kime Neyleyim.



Tövbe ettim aşk muhabbetime

Devalar bağladım Yarenlerime

Derdim arttı azdı yerinde

Ben Aşkı Kime Neyleyim.



!







BEN ŞAİRDİM İSTANBUL



Ben şairdim ey İstanbul bu demden önce.

Kara gümrük böylesine karanlık,

Beyoğlu ışıklarını yakmamıştı böyle.

Dilim yaşım 18 türküsündeki nakarata takılmıştı.

Yaşım 18 bile değildi.

Ben şairdim dostlar çocukken on beşimde.



Ben şairdim ey yar sevmeden önce.

Hayalin işlenip varmamışken düşlerime.

Geceler bu kadar zalim değildi.

Yedi tepe düşmemişken aşk-ı sevgiye.

Ben Şairdim ey yar İstanbul sevmeden önce.



Ben şairdim dostlar yedi tepede.

Bazen kızgın sokak kavgalarında

Bazen Gaziosmanpaşa da zindanında

Bazen yedi tepenin en cesimli başında.

Bazen hasta yatağında Cerrahpaşa da

Ben şairdim dostlar âşıklar diyarında.



Ben şairdim ey İstanbul dünlerde.

Dünün dününde fatihlerin fatihin de.

Osmanlı rüzgârı estiğinde.

Sultan Ahmet Camisi inşa edildiğinde.

Ben şairdim ey İstanbul

Seni tanıdığımdan bu güne.



Sultanların sarayların başkenti Osmanlısın.

Sevdalıların, deryaların evliyaların İslamlısın

Âşıkların ozanların şiirinde nakaratsın.

Ben şairdim ey İstanbul sen benim ilhamımsın.



Sen beni anlatamazsın ancak ben seni anlatırım.

Sen hem lanetli hem de bir o kadar kutsalsın.

Yedi tepe ortasında benim kararsız intiharımsın.

Ben Şairdim ey İstanbul seni tanımadan ve ölmeden önce.





!











DOKUNURSAM KALEME





Kelimeleri tut gök zemherinde

İnmesin sakın ha sakın yeryüzüne.

Gözlerim kör olmuş aşk derdine.

Şairler şiir yazmaz dokunursam kaleme.



Dağlara söyle yücelere yükselmesin.

Rüzgâra söyle öyle manalı esmesin.

Irmaklar akmasın, gece bitmesin.

Şairler şiir yazmaz dokunursam kaleme.



Tütünleri koparın toprağın içinden.

Canlara can verin toprağın özünden.

Bir tutam sigara yakarsam çiğner-i nefesten.

Şairler şiir yazmaz dokunursam kaleme.



Güneş batar gece olmaz ay aydın olur.

Dünya dönmez minareler yok olur.

Kıyamet-i mahşer âlem, âleme yol olur.

Şairler şiir yazmaz dokunursam kaleme.



Anlatsam dil ile söz ile sevdamı.

Sevdalımın adı, âlemin yaratanı.

Meşk eğlenmez elbet aşkı sevdayı

Şairler şiir yazmaz dokunursam kaleme.



Gözlerim dalar ufuktan uzağa.

Perdeler murakabe olur göz kapaklarıma.

Ellerim değer ise bir kâğıt yâda bez parçasına

Şairler şiir yazmaz dokunursam kaleme.



Nedendir bilmem içimde bir sızı.

Günahkârım, günahkâr içimde kalırımı.

Anlatsam bunca yaşadıklarımı

Şairler şiir yazmaz dokunursam kaleme.



Yabancı biri gizlenmiş içime.

İlah desem ilah günah işlemez ki.

Ferman verilmiş ahili akıbetime

Şairler şiir yazmaz dokunursam kaleme.



En güzel dili konuşurum yanı şairce.

Bu dilden anlar aşka düşmüşse

Anlatsam gerekmez ölçü ile kafiyeye

Şairler şiir yazmaz dokunursam kaleme.





!









VURULUP GEÇ KURBAN OLAYIM





Düşmanım ol vur şakağımdan

Yârim ol öp yanağımdan

Name ol mısralarımdan

Vurulup geç kurban olayım.



Rüzgâr ol dağlarımdan

Pınar ol göl yatağından

Sevdalım ol hayatımdan

Vurulup geç kurban olayım



Gecem ol rüyalarımdan

Kanım ol damarlarımdan

Mehlem ol yaralarımdan

Vurulup geç kurban olayım



Kurşun ol namlulardan

Cihan ol merhumlardan

Derdim ol şu bağrımdan

Vurulup geç kurban olayım



Törem ol aşiretimden

Şeref ol zürriyetimden

Duman ol çiğerimden

Vurulup geç kurban olayım



Hata ol doğrularımdan

Gelecek ol yarınımdan

Ecelim ol mezarımdan

Vurulup geç kurban olayım



Gözlerim ol karanlıkta

Leyla'm ol sahralarda

Sonum ol bu dünya da

Vurulup geç kurban olayım



Dilim ol konuşayım.

Sadık ol çağırayım

Hayal ol yaşatayım

Vurulup geç kurban olayım



Hasretim ol çekeyim

Acım ol feryat edim

Bir çırpıda yok eyledim

Vurulup geç kurban olayım



Gözlerim ol karanlıkta

Leyla'm ol sahralarda

Sonum ol bu dünya da

Vurulup geç kurban olayım









!



KEFEN İLE SAR BENİ





Düştüm elden ayaktan, Tabiplere bildir beni.

Umudum kalmadı yarından, Hasretlerden kopar beni.

Davacıyım yar-ı yaramdan, Yargılara bildir beni.

Takatim kalmadı canımdan KEFEN İLE SAR BENİ





Ahlara varlara düştü bağrım, İsyanlardan al beni.

Damarımda dolmuş kanım, Irmaklara sal beni.

Acı bestelere yazılmışım, âşıklara anlat beni.

Musallada yaralarım mezarlara gömün beni.





Gözlerimde yaş izi, devalara anlat beni

İçimde ince bir sızı, deryalara akıt beni

Olmuşum keder yareni, yarenlere anlat beni.

Zamanın son nefesi, KEFEN İLE SAR BENİ





Alınmam ne desende bana, Sağır farz et öldür beni.

Dokunmam inan merhamet-i bağrına, ecelsiz öldür beni.

Son satır misali şiir-i mısrada, yazılıp ta öldür beni.

Mecnun misali sahralara yolla. KEFEN İLE SAR BENİ



!







Gidiyorum İstanbul, İstanbul Senin olsun.

Benden sonra oturursun Florya'da bir kıyıya

Uçak ve de vapur seslerini dinlersin

Her çalan vapur sireni gidişimi anlatır sana

Ağlarsın yorulursun yok olursun.



Aç ellerini sana bir hediye veriyorum al

Yedi tepesiyle surlarıyla, kız kulesiyle hanlarıyla saraylarıyla al

İstanbul Senin olsun Ben Gidiyorum



Göz açıp kapatırcasına

Bir an Fatih Sultan Mehmet han oluyorum

İstanbul'u Sokak, sokak Zühre, Zühre yeni baştan kuşatıyorum

Yegâne kuşattığım bu kenti sana bırakıyorum al



Yedi tepesiyle surlarıyla, kız kulesiyle hanlarıyla saraylarıyla al

İstanbul Senin olsun Ben Gidiyorum



Göz açıp kapatmanın ertesi

Bir an heybetin ve akıbetin ile duruluyorum

İstanbul'un sefiri oluyor, İstanbullun her karanlık caddesine

Kurşun, kurşun, heybet, heybet, öfke, öfke dalıyorum

Ve gözlerine baka, baka bu kenti yeni baştan kuşatıyorum al



Yedi tepesiyle surlarıyla, kız kulesiyle hanlarıyla saraylarıyla al

İstanbul Senin olsun Ben Gidiyorum







!





GAYRİ RESMİ SEVECEĞİM



Toplumca kitapça yasayla yasaklandığı

Tıpkı dokunup öpmek gibi

Sen uğruna kaybetsem bile her şeyi.

Ben seni gayri resmi seveceğim.



Mum ışığının verdiği ışık kadar

Bazen cüda deryalar kadar.

İçerimde derin bir sızı olur yanar

Ben seni gayri resmi seveceğim.



Gül olurum diken deşiğim.

Gökyüzünde seyrettiğim.

Avradım gülüm namus dediğim

Ben seni gayri resmi seveceğim.



Duymasın diye mecnun.

Kıskanmasın diyerekten Leyla.

Gittiğin yolumdur yolun.

Ben seni gayri resmi seveceğim.



İster önünde aslan yatsın.

Ben dokunurum inanasın.

Tarihlere aşk ile yazdığım

Ben seni gayri resmi seveceğim.



Ateş ol azabını çekeyim.

Güneş ol sabahları bekliyiyim.

Azrail ol canımı vereyim

Ben seni gayri resmi seveceğim.



Dünya ayaklansa mahkeme kursa

İdamlık divanda, kellemim kırılsa

Sınarlar aramıza yazılsa da.

Ben seni gayri resmi seveceğim.




BU ŞİİRLER ADIYAMAN/KÂHTA 1.NOTER TARAFINDAN YALÇIN AKARSLAN

KİMLİK BİLGİLERİNE HASMEN OLMA SURETİ İLE TASTİK EDİLMİŞTİR.

20 Eylül 2008 19 şiiri var.
Beğenenler (1)
Yorumlar