Şimdi
Şimdi
Şimdi sabahın en erken saati,
Kuşlar bir hayli telaşlı, şıkır şıkır,
Mehtabın gülümseme vakti,
Bir serinlik yüzümü okşar gibi.
Geçti, giden karanlıkta kaldı,
İçim bir sessizlik, bir telaş aldı,
Yıldız böylece aydan ayrıldı,
Bir hüzün yüzümü okşar gibi.
Vardı bir yıldızım bu serseri uykuda,
Ne uyumak istiyordum bu gecede,
Ne de görmek için gündüzü bu kuytuda,
Şimdi bir el yüzümü okşar gibi,
Her vaktin bir horuzu var, öten saat,
Ey geceyi rüzgara kavuşturan kanat,
Bu çile nerden, ağlayan kim hey hat,
Gülen mehtap yüzümü okşar gibi,
Sokaklar da şimdi, ekmek kavgası,
Koşuşan insan, bu neyin havası,
Gece ne güzel örtmüştü kiri pası,
Bir acı ki yüzümü okşar gibi.
Alışık değilim geçen zamana, giden aya,
Yüreğim dayanmaz, bu denli telaşa,
Ne ettin sen ey yıkılasın dünya,
Şimdi ölüm yüzümü okşar gibi.
Her ayrılıkta demek vardır bir acı,
Ne ay sadık geceye, ne gece alıcı,
Aç kapıyı bir sigara yakalım hancı,
Artık yollar yüzümü okşar gibi.
Kalk Sabri, saatte yelkovan dahi ayrı,
Ne kalır ki zaten ölümden gayrı,
İşte yürüdün, çıktın bu gafil bayırı,
Şimdi kefen yüzünü okşar gibi.
Sabri Alataş