Şimdi Ki Zaman
geçmişle gelecek arasın daki
şimdi ki zaman
biliyormusun
nasıl
duruyor
bana,
sanki
bakar gibi
azgın bir nehrin
bir tarafından diğer tarafına,
ne
kadar
karşıya
geçmek
istesem de nafile
içinde kaybolup yok olma pahasına...
zaman zaman değil ki
yalanın baş ucunda
bazen siyah bazen
kara
sanki
gölgesinin
de
çok umrunda
ömre ömür katmakta
yok
hesabında
eksiler çoğalırken her solukla
nefesin gazabı gibi duruyor karşımda...
ha tahteravalli ha salıncak
yok birbirinden
bir farkları
duvar saatinin
her saniye vuruşu gibi
gidip gelmek gelip gitmek
bilinmese de
ne
zaman olacak
gongun son telaşı...
şimdi
ki zaman
dünden doğmuş
yarınlara gebe
öbürgünlere hasret
bir bakmışım tükenmiş
tükenmişim
bırakarak gözlerimi öbür tarafta
bakışlarımın gıyabın
da..
nerden bilebilirdim
bu kadar bana hasetmiş
ben mi erken geldim
yoksa
sen mi geç kaldın
daha
sormadan
soramadan
gönlümde
ki
yaşlı ırmaklara
onlar aslında
çoktan karşı tarafta
akmışlar uçmuşlar
sen
açsanda açmasanda yelkenleri...
(Berlin,29.01.2016)