Simit İlahlarının Aziz Martısı Sana Hâlâ Minnettarım

İlk olarak esans ve lavanta kokuları sarmıştı bedenimi
Çarpılmıştım...
Duyargalarım belli etme! Frekansları yollarken
Aslında korkuyordum...
Evet çarpılmıştı;
Yapmacık gülebilmeye çalışan esas korkularım!


Konuşmama; dahası ağzımdan çıkanlara sahip değildim...
Ruhum yıldırım yutmuş gibi
Gözlerim endirekt kaçak Monalisa bakışlar yollarken
İrislerim Pür dikkat ve ailece sendeydi...

Gömleğime terden ıslak bir naftalin kokusu hakimken
Pruvadan darbe almış gemi gibi
Yarı sarhoş ve serseri mayın gibiydi
Ellerim!
Ve titreyen parmaklarıma hakim değildi!

Ama hatırlıyorum;
Ellerim çenemde ne kadar çok izlemiştim seni
Fark ettirmeden ve önemsemeden
O çakır gözlerinde,
Kurbağalama sırtüstü karışık stiller denerken!


Bir hayale takıp parmaklarımı
Ne çok okşamıştım saçlarını
Sen doğal dengeden bahsederken!...

Anlamlı ve etkileyici mimikleri
Dengemi bozuyordu
Ve kesin çok önemli şeyler anlatıyordun!
Ama duymuyordum dinlemiyordum
Boğuluyordum!

Donmuştum önemsemiyordum
Aslında tüm önemsemelerimi sana vermiştim o an!
Ağzından çıkan düzgün kurulmuş cümleler
Düzensizce suratıma çarpıyordu!

İki kutuplu dünya umurumda değildi
Ozon tabakası filan...

Oturduğumuz kız kulesi de;
Öyle şikâyet filan edilecek gibi değildi
Bayağı bir cennetti
O an öyleydi yani
Ya da...
Ya sı filan yok
Öyleyse de kendimde değildim!


Aklımı hemen geri döndürdüm
Evet, evet
Öyle olmalıydı,
Sabah bir martıya simit attığım için!
Tanrı bu mükâfatı bana yollamıştı!


Elinle gösterdiğin çarpık yapılaşmayı
Başımla onarken,
Hatırlarsan sebepsiz gülümsemiştim
Acaipsediğini de fark etmiştim
Açıklama bekler gibi baktındı...


Bu da hiç umurumda değildi,
Parmağında yüzük yoktu

Şimdilik bu yeterliydi!


Ve kesin inanmıştım
Bu martı muhakkak aziz filan olmalıydı!


Bu kadar şaşkın ve çarpılmış halde
Bana kendimi bile şaşırtan muzipliklerimin
Başka izahı olamazdı...

Ya da simit ilahlarının işiydi bu kadarı!



Konu çevre doğa gezerken;
Sadede getirmek epeyce meseleydi!

İşte o sıkışık anda ilahlar devreye girdi!

Bir hınzır soru rotamı;
_Eşiniz çevre mühendisi mi?
Bir cevapta hayatımı değiştirdi!
_ hayır, neden sordunuz?

_hayır, hayır!





Ve sonra
Hayatımda gördüğüm
En güzel ve en uzun kahkahalar!

Yalan mı hayatım?

12 Ekim 2009 369 şiiri var.
Beğenenler (5)
Yorumlar (5)
  • 15 yıl önce

    İSTANBULLU DEĞİLİM

    AMA İNAN BANA MARTILAR BENİ İYİ BİLİR

    ÜSKÜDAR BEŞİKTAŞ ARASI

    KADIKÖY BEŞİKTAŞ ARASI

    ÇENGELKÖYE DE UĞRADIM ARADA

    GEVREKLE BESLEDİM HEP ONLARI

    SOR MARTILARA..

    BEN GÖRMEDİM SİZİ AMA

    MARTILAR DUYMUŞ KAHKAHALARI

    SÖYLEDİLER BANA.

    GÖNÜLDEN TEBRİKLER SERHAT SEVGİLERİMLE..

  • 15 yıl önce

    saygı duruşunda bir martı

    ve lokmasında sana açlığım...

    abi bu hikaye tadında çok güzel bir eser..

    Kutluyorum

  • 15 yıl önce

    O martı büyüsü . Hikaye tadında şiir . Okumaya doyamadım üstad , nefis olmuş .

  • 15 yıl önce

    yine süpersin abim

    yüreğine sağlık

    👍👍👍👍👍👍👍

  • 15 yıl önce

    çok güzeldi hikayesi şiirin..çok sevdim..

    tebriklerimle..