Şimşir Tarak
Darağacım kurmuşlar çatlamış narlar baskın
Bekledim gözlerini aldılar benden
Aynalar çaktılar yerlerine gri ve kör
Seni bana kara yazdılar
Karanlık ve kül
Kaldı mateminde bütün gölgeler
Bütün deliler uslandı,
Aklını arar oldu tekmil veliler
Girdik bir cenge her yanı muamma
Uğruna akıttığım gözyaşlarımı
Sattım yağmura yok pahasına
Ne bir fidan kaldı geriye nede bir gül
Gül yerine diken sattılar bana
Acıyı katık eden biz değil miydik soframıza
Zoraki ayladılar korkuları üstümüze
Ayrılık kattılar,
Kanla tablanan o son resmimize
Kaldık bir başa, bir de taşa
Taş dediğin çakıl değil
Kap desen bakır değil
Hangi çığlık sıradaki
Uyandır anne beni
Kabus bu akıl değil
Anlamını yitirdi bütün renkler
Mesela beyazı kirlettiler
Siyah desem siyah değil
Eklediler ve berkittiler
Sevgi denilen en makul yanlarımızı
Yerine başka bir uzuv naklettiler
Kapattılar bütün yollarımızı
Ömür ki geçti benden
Ben yar senin için geçtim serden
Bilinmeyen neydi sorgularımız mı,
Yoksa hiç uyunmayan uykularımız mı?
Her şey hazan oldu
Bak yüzüm de, sözüm de değişti
Dert sen değil seni bekleyişti
Darağacım kurmuşlar, meyve diye taşlarlar beni
Zerk edilmiş yüreğim yokluğuna;
Terk edilmiş bir aşkım
Şimdi yazmaya başlarlar beni
Körüdüm badem gözlü oldum
Kelidim sırma saçlı...
Başucumda eşkıyalar;
Yalandan şimşir taraklı...