Sîne-i Yâr Meyhânesi
Ehl-i aşkın dergâhıdır sîne-i yâr meyhânesi,
Meyhâneyi dergâh kılan, lâl leblerden peymânesi.
Mey değildir serhoş eden, peymânenin âteşidir,
Sun ey sâki, ben de oldum o leblerin dîvanesi...
Kızarttıkça gül ruhsârı, vuslat ânının sürûru,
Pembeleşir ipek teni, rahşân olur yârin nûru.
Etrafında dönüp yaşar, hem sevdâyı, hem gurûru
Sonu, yanmak sinesinde, nûr-u yârin pervânesi....
Şiirin Açıklaması
Aşk ehlinin muhabbet yeri olan meyhane, yârin sinesidir
Onu muhabbet yeri yapan, şarap rengi dudaklardan kadehlerdir
İçki değil, o kadehlerin (dudakların) ateşidir sarhoş eden
Ver saki, ben de o dudakların çılgınca tutkunu oldum.
Gül yanakları, vuslat anının sevinci, hazzı kızarttıkça
Teni pembeleşip, daha parlaklaşır sevgilinin ışığı
Etrafında döne döne seyrederek sevdayı yaşamaktan gururlanır
Ve, pervane gibi, o ışığın (ateşin) ortasında, sevgilinin sinesinde yanmaktır kaderi.
Sevda üzerine işlenmiş duygu yüklü dizelere teşekkürlerimle
Kutlarım şairud83eudd20