Sinek
Odamda sinek var...
Yalnızlığımı baltalıyor...
Vızıldama...
Görünme bari...
Ben,
Yalnız olduğuna inananlardanım...
Sinek yok artık,
Yalnızım...
Hayır öldürmedim.
Bir teşebbüse kanat çırptı.
Öncesinde gördüm,
Kafasını kaşıdı.
Çok düşündü belli ki...
Arkasına bile bakmadı
Ne vaat edildi,
Neye ikna edildi cennetinde..
Uçtu, üstüne yapışan
Birkaç toz zerreciğiyle.
Yalnızım...
"Sırtına yük almadan mı gitti?" demesinler diye
Birkaç yapışkan meyve artığını attı üstüne.
Az gördü belli ki,
Yaşamındaki ağırlığı.
Yüklenmek son saatlerde her şeyi.
Mezuniyet telaşıysa hayatla arasındaki.
Ne bileyim...
Yalnızım...
Köşeyi döndü ustaca,
Yılların kanatlarına verdiği melekeyle...
Karanlık da hiç acımadı,
Turkuaz renk duvar üstünden
Görüntüsünü yutmaya.
Ufukta gittikçe küçülen pozlar verdi.
Perspektif icat etti başıma şimdi...
Kahretsin!
Yeter!
Bana öğretmeyi bırak artık,
Giderayak dörtnala...
Yalnızım...
Sesi kaldı kulağımda,
Son çırpınışının.
Kudretliydi bir o kadar.
Dik tuttu kuyruğu hep.
Bir vızıldama ki,
Üfff sorma!!
Kemanın acı veren notasında
Şüphe barındıran tonla
O çarptı,
Tizine çıktı yalnızlığım...
Sinek uçtu.
Sesi kulağımda.
Yalnızlık,
Had bilir misin?
Yenildin
Sese,
Sessizliğe
Sineğe...
Yalnızlığı rahatsız eden sineğin yokluğu da bir boşluk .Yalnızlığın karmaşık hallerinde şiire tebriklerimle.Saygılar,
Edebiyatla'ya hoş geldiniz nice paylaşımlarınıza Ercan bey