Sır Dolu Sandık

Küçükken
Her sene
Anneannemlere tatile....

Bıkmazdım
Usanmazdım
Doymazdım
Ezberimdeki hikayeleri
İlk kez duyuyormuş gibi
Yeniden taze taze dinlemeye....

İlk işim
Geçmişini sakladığı sandığı açtırmak
Fırlardı yaylarından anılar, sırlar
En çokta da
Dedeme bağlı olanlar....

Başlardı anlatmaya;

Ayak seslerini duyardım derdi
Çoğu kez
Avluda olurdum
Havalanırdı güvercinlerim
Sesini duyurmak için
Hemen küçük odaya koştururdum
Önce tığ örgüsü bir perde
Ardında yağız delikanlı deden
Geçer giderdi
Beni fark etmezdi bile
Şimdi öyle olduğuna bakma
Mis gibi aşk kokardı gözleri o zaman
Yüreğimde tüterdi
Bir daha ki adımlarını duyana kadar....

Mahallenin kızları
Dört duvar arasında konuşurduk
Utanırdım
Beşik kertmesini sevmezdim
Ama
Dedenle keşkeyi yaşardım
Bir anda....

Çeşme başında
Görmüş annesi
Beğenmiş
Üç gün içinde
Allahın emri
Peygamberin kavliyle
Gelip istediler beni
Dedem verdi derdi anneannem
Kendime çalımımdan korkardım
Nazara gelirim diye...




O
Bilmez derdi
Hiçbirini anlatmadım
Benimle birlikte hepsini
Mezara taşıyacağım
Başımın altına
Kuş tüyü yastık....



Deniz yoktu
Sırlarla ağzına kadar dolu sandık....

Nerden bilebilirdi ki
Seneler sonra kalemimin yazacağını....