Sırat
çekti gitti
adını çağıran sular, dipsizdir şimdi
herkes unuttu nasıl olduğunu yüzünün
oysa çok vakit geçmemişti
geçen hatıralardı sadece
bir yanı bıçak, bir yanı yara izi
şimdi burada hayatsız yürüyen günlerin
getirdiği hüzünle, yolsuz bir boşlukta
bekleyip duruyoruz öylece
ki beklemek, sıratta bir sonsuz mola
her şeyin arasında kalmış gibiyiz ya hep
biliyoruz, kurtuluş yok bundan....
adını söylemekten çekiniyorum
boğazımda kelimeler tetikte bekleyen mermi gibi
susmak kendine sıkmaktır bütün bir sessizliği
varla yok arasında hep, sırat işte
başka ne olabilir o dedikleri
değil midir ki
yanında taşır insan
yanacağı cehennemi.