Şirk-i Hafi Tanrım Sükutum Mutlak
başım dünyayı sızlıyor
bana bu şehrin hüznünden hiç birşey kalmadı
gece yarısıydı yağmur yağdı denizi kustu karanlık
dinsel bir suskunlukla başımızı eğdim
bizim başımızı tek başıma
böylece nasıl olmaz işte günaha girdim
şirk-i hafi tanrım sükutum mutlak
aynalar varki yüzleri hepsinin bir başka insan
dün biraz okula gittim bugün biraz çay içiyorum
yarın dünleri anıp durmakla meşgulüm
tanrım nerelerdesin sana yine ulaşamıyorum
biliyorum biraz bile olsa kırgınlık var aramızda
değiş tokuş edemedik diye olmayan şu cüsseyi
üstelik bütün bayramlarda babam elimden tutardı
fonda şeker kokusuyla karışık arabesk müzikler çalardı
ama o günler geçti başıma dünya doldu
leylayı bile göremedim kaç leyl içimden düştü
buldum derken daha uzaklara erişen bir düşüm oldu
biraz yoruldum gece mekteplerinde kendimi okudum
anlamadığım dillerde bir çok sözler duydum ve tanrım
tüm mealler yersiz kaldı
bir tepsi gibi şu dünyadan taş niyetine ayıklandım
kaç sayıltı yapıldı ben kaçında oradaydım
kaç gölge bulduysam duraksadım biraz zaman
odalarda ışıklar yandı odalarda ışıklar söndü
güneşler açtı güneşler battı
saydım bunları bir bir ve tanrım inanmazsın
çıldırabilir böylelikle insan
kemiksiz yerleri kırılabilir
ya da gözleri kararabilir anlamsız bir tabloya bakarken
sonra bana ruhlardan soruyorlar
demek istiyorumki bunu yalnızca rabb bilir
ve susuyorum
sonu gelmez bir su şırıltısı gibi susuyorum
suskunluk bozulduğunda insanlar sarhoş olabilir
sarhoş olabilir ve bunu sen istemezsin
ve tanrım istanbul büyük bir şehir
yani hiçbir zaman sabah olmaz bir kent bulunabilir mi
bulunursa şüphe yok bu onun gözleridir
tanrım beni oraya göm haşr dahi istemez
birgün olur bir soran olur diye tanışırız sonradan
ki çoğalırız
altı yönden sayılıpta bir oluşluk dağılır
yani güzel yağmurlar yağıyor
kadınlar gittikçe daha çok esmer
sokaklar gittikçe daha çok sarı
sonbahar gittikçe yaza varıyor
ve birgün gelirki tanrım
uzuvlarım yerlerinden kopar konuşur
toprak toprağa döner
ateşler ateşe ve sular suya
bence sırrını sen ifşa ettin
bir çığlık gibi kopan nefesin çare yok
yine bir çığlık gibi döner aslına
/ şirk-i hafi tanrım sükutum mutlak /
denizine kavuşamayan bir nehir gibi köpük köpük bir şiirdi
kutlarım...
teşekkür ederim Aslı hanım 🙂
İçtenlikle tebrik ve şiir adına teşekkürler, çok ama çok güzel...👑
beğenmenize sevindim. teşekkürler Işın bey.
ŞİİR
S E N
N E
GÜZELSİN...
Kutlarım...