Sırlara Kıdem B/astı - 2
tanımıyormuş
ağzıma almak bile istemedim
kim söylüyor
ben nasıl seni tanıyayım
konuşulan toplamı bildiğin nezaketin
yorumların nereye gitti
iyi insan nereye gider
aradım bulamadım
hiç bir zaman isteğim olmadı
doğal olan şiir
gerçek olanda buydu
ne bileyim
bu kadar öfke inkarın adresi
bilinmezdi ki
şiirlerin yaşın konusu neydi
şiirlerimin takip eden dalga dalgaların
gamzelerin derdini dostlara söylediğin
geçen ruhların neye alametti söyle
dostların sana yazdığında anlamıştım
unutulan söylebilecek misin
sevgili değil anne bacı dostça
konuşsan
senin karekterini geçmez
basılmıştın herhaline gizliğine
arkana düşen şiirler yazarken
haberim olmayan okur anladım
sordum değildi dersin biterdi
gerçek neydi kafandaki tilki oyunu
bakın hep ayrılık olumsuz söylem
mahsumiyetin yaklaşıyor dizelerine
yokuş gösteriyordun
bir başkası sana şiir yazmadı ki
baktım bir şiir yakınması....
karaların yara çokmuş derine
ne bileyim
tanımıyorsun neden düşmansın
çom ağızlı
dok sözüne mi
kaldık
bulunmaz hint kumaşı'mısın
göğüs gerer oysa kalmış düş kapısı
insan ol sonrası gelir
sayfalarda ayrı bulvarlarda başka yüzün
hakaret közün özlemi palavra
şiiri azmettiren kim söyle doğruysan
sonra hakaretin hiçe sayan
tanımıyorum
karanlık yüzün değil görünen
f/uka(r)asını görmedim
sır perdesi ar(a)landı
gerçek su yüzüne çıktı
13 temmuz 11 Karataş
*sırlara kıdem basınca / kidem almayanın rütbesi sökülecek şiirlerimin*