Sis
Sanki dünden beri ve belki de akşamdan,
Kardelen yaprağından beyazlar yağıyor.
Usul usul zemheri giyinmede mavi,
Gözlerimden çisil çisil yağmur sağıyor.
Üstüme üstüme geliyor tüm korkular
Gözlerim kan çanağı ellerim üşüyor...
Camlarda uğultu, koç katımı sürgünü
Maveradan öteye yalnızlık düşüyor.
Karanlıkta parlayan sis, ıssız gözlerim!
Bağdaş kurup oturmuş başköşede...
Siyah perdelerde tir tir titrer, bir ayazın;
Cam göbeği kalbinde, kırılgan bir şişede...
Uzun zamandır uykusuzum, ne zamandır...
Deniz kadar sessiz, kaç denizdir ayakta!
Ölümcül bir hüzün, solgun yüzlü bir çocuk,
Alabildiğine ürkek... bir sonsuz şafakta...
çok ahenkli ve derin olmuş.
tebrikler,sevgiler
çok güzel betimlemelerdi..bayıldım.. tebrik ederim
Yine çok güzel bir şiirdi. perihan'ı unutmadım hala:) Tebrikler sevgili Ahmet
Usta şairin,içinde Sivas,Kızılırmak,kar/soğuk geçen şiirleri, özellikle hemşehri okurları etkiliyor.Bazan güvercin ve hatta Yukarı Tekke de dahil oluyor içeriğe.Ancak,şairin temel konusu yalnızlık ve sığınağı anne.Yinelenen adıyla yalnızlık şiirleri tespih taneleri gibi dizilince,açıkçası biraz ya sabır çektirmiyor değil.Ustalığının dengelemesiyle istenmese de yalnızlığa esnek bakılabiliyor. Bu şiir de aslında bir yalnızlık şiiri.Sis adı verilmesi, içten duyguların imgelerle / betimlemelerle dile getirilmesi, şiiri etkileyici kılıyor.Sisin/tülün hafif bir örtü olarak kullanılması, şiire gizem katıyor.
İçtenlikle kutluyorum.
Çok güzel bir şiir okudum sayenizde. Bir anın içimizde bıraktığı izlenimi derin bir duyguyla anlatılmış."Siyah perdelerde tir tir titrer, bir ayazın; Cam göbeği kalbinde, kırılgan bir şişede..."biçiminde eğreltilerin o derinlerde yatan hüznün dışa vurumunda ne derece başarılı olduğuna tanık oldum. Biçimiyle içeriğiyle imgeleriyle emek verilmiş şiiri yaratmış şairi kutlarım.