Sise İtiraz
Gündüzün teninde, gerçeğin yılgısını aşan
Binlerce hicran
İçime sahrayı sardı
Ta ki heyuladan mavi bir vakite kadar
Sende firari mevzularımdaki
Akarsularım korkusuzken
Benden isyan ellerin çehremi yaktı
Ve kanaatimin arifesinde
Bütün gönül manidar kaldı bakiliklerime
Duyduğum yalnızca eli kulağında bir sabahın
Saçlarında saklamış intibahıydı
Ruhuma maderi anımsattı
Ve yinelenen ressamın çizimlerindeki çocukluğu
/Ben böyleyken
Sen,
Tutsaklığı
Sıcak bir operanın nidalarına bırak şimdi
Ve öyle gel yanıma/
Zamanın kanatlarında dili bambaşka olan alem
Safayı lanetli yaşamında bugünledi
Ulu karanlığın kendinden korkmayan yarını
Kalabalık çığlığı
Kararsızlığını
İnanç suretinde besteledi
Ki korku şiirin yalnızlıkta yorgunluğu
Ve yüreğin bahtında duymayan sağırı
Senelik hüzünlerden biraz ekabir alan kutlu düş
Seherde seyrini beyhudeledi
Arşı yıkan gecenin soğuk aydınlığında
Bir hulul,
Umursamayan çiçek tohumuyla beyazlığa yansıdı
Bu uzun ömrün doğumu sisifte düştü
Sık boğulmalarında yoksul kuş sürüleri
Gelecek dünlerine ağıttan, yaz ayazına kendini bıraktı
Kandilleri sönen bir mumun lisanını
Masallaşan uykusuzluğun
Ürküntüsünü
Kuşkuların gökyüzüne bırkatığı yerde aradı
Çareyse iki sitemin arasında kalan bir tema
Ayaklarım
Serptiğim ayın gece sisine itirazken
Ellerimde yanan ufuk çizgisine ölümü yazdı
Tan kızıllığı bir dolu sonra
Yağmur epeydir tablolarımda bir elvada süsü
/Artık gelmelisin diyor bir ses
İnanıyorum zamanla ona
Sebep yokken.../
Tarih; Geçmiş zamanlı bir yüreğin içinden geçerken
Zamanın kanatlarında dili bambaşka olan alem Safayı lanetli yaşamında bugünledi Ulu karanlığın kendinden korkmayan yarını Kalabalık çığlığı Kararsızlığını İnanç suretinde besteledi Ki korku şiirin yalnızlıkta yorgunluğu Ve yüreğin bahtında duymayan sağırı
Senelik hüzünlerden biraz ekabir alan kutlu düş Seherde seyrini beyhudeledi Arşı yıkan gecenin soğuk aydınlığında Bir hulul, Umursamayan çiçek tohumuyla beyazlığa yansıdı Bu uzun ömrün doğumu sisifte düştü
çok güzel içten, duygu yüklü dizelerdi İlknur..
tebrıklerımı bırakıyorum kardeşim
..düşüncenin duygu hali karmaşasını kendi elleriyle çözüyor durulaşıyordu mısralar 'ölüm' aşkının ateşine metafordu itirazı ondan dı sise..teşekkürler ilknur hanım..tebrikler...