Siyah Perdeler

Karşı adalardan bir ses gelir
Öyle ki
Duvarlardan geçer
Serilir gözlerimin önüne
İçimde duygular isyan eder
Baharın ilk soğuklarında
Beni vefasız uykumdan alıkoymuş
Çekiştiriyor her tarafımdan korkular
Oysa bir bebek gibi
Sallanıyorum huzurun son mertebesinde
Aynaları gördükçe burkuluyor içim
Ölümler çok umursayan yok
Sokağın köşesinde mavi-kırmızı
Yanıyorlar zıtlık içinde
Ve sanki her tarafını boğmuş yüzlerin
İnsanlık namına çizilmiş
Siyah perdeler
Yine duyguların mahkumuyum
Bir elim Doğu'da
Bir elim Batı'da
Anlamaya çalışıyorum çoban gibi
Evrenin söylediklerini
Sönüyor şimdi ağır ağır
Sayfalara ışık tutan gözler
Sokaklar çekiliyor mahzenine
Ortalıkta serseri bir mikrop
Dolaşıyor baygın baygın
Oysa pencerem uyanık hâlâ
Parmak uçlarımda umutlar yeşerirken
Susuyor duygularım nihayetinde
Ve serseri mikroptan korkar gibi
Batıyor dolunay efkârlı efkârlı
Bir elimiz toprak bir elimiz gökyüzü. Şiir olsun. Tebrik ederim Hasan Bey 🍀
"Sokaklar çekiliyor mahzenine". Zıtlıklarla var olan evreni, doğu ve batı çelişkisini siyah perdeler ile sınırlandıran, sınıflandıran evreni ve sokaklara hem gerçek anlamında akşam inmesini hem sessizliği, suskunluğu, yüreklere ve akıllara akşam çökmesini "mahzen" kelimesi ile bağlamak takdiri hak ediyor. Mahzenin en alt katta olması, piramitin en alt basamağına da bir gönderme yapıyor. Keyifle okudum şiiri, kutlarım. Sevgiyle.