Siyah Tüllerde Bir Matmazel
Şimdi kırılgan bir zamandır hüzün,
Eski bir bulutun kül rengi uykusunda
Yitik bir ekim kasım giymiş ardından,
Sonbaharı hicran tutkun
Ve... Kederleri lavanta kokusunda
Oysa şimdi vakit intihar vaktidir!
Bir otel odasında bir yalnız adam,
Sokaklar ölüm korkusunda...
Tahta ranzalarda deliksiz uykular
Sahipsiz mısraların nikotin soluğu
Zamansız bir düşle gelen aşk
Ve... Buhurdan gibi tüten yalnızlık!
İçli bir şiirin ipeksi dokusunda
Siyah tüllerde üzgün bir matmazel,
Kesif bir yalnızlık ve maça kızı!
Yalnızlığın küflü kurgusunda...
Şimdi en nazlı sevgilidir hüzün
Yağmurların çisil çisil tanesinde
Kaldırımlar alımlı, kaldırımlar narin!
Bir çift göz ağlar suların sesinde
Örtük perdelerde buğulu izler
Pelerinli gölgeler nelerin neresinde...
Arnavut taşından bir ışık sızar,
Sarışın, esmer kedilerin buluştuğu
Devrik bir çöp tenekesinde...
Oysa şimdi vakit intihar vaktidir! Bir otel odasında bir yalnız adam, Sokaklar ölüm korkusunda...
Yalnızlığın vad ettiği yamalı huzuru aksettirdi dizeleriniz. Siyah tüllerde bir matmazel tasviriniz, beni güzel ve buğulu gözleriyle dolu dolu bakan; bir bilseniz neler gördüm gardında ağlayan bir hüzne götürdü. Tebrikler.
böylesine güzel bir şiire yalnızlık yakışmıyor..
tebriklerim çok..