Siz

Siz günlük zevkler peşinde koşarken,
Ölüm saçılırdı etrafa,
Analar kan içinde sarılırken yavrularına,
Barut kokuları gelirdi yüreklere.

Ocaklar yangına döner,
Susuz kalır ovalar,
Dağlarda bin çiçek ölür,
Ölmeyen isyana inat.

Ölüm, gitmeyen bir misafirdir,
Can alıp can verir,
Yürekleri dağlar uğradığı her yerde,
Haneler çılgına döner kapıyı her çalanda.

Siz maddiyat peşinde koşarken,
Saygı,sevgi geçerliliğini yitirmişken,
Kaç eve ekmek girmezken,
Nice umutlar sönmüştür yüreklerde.