Sızı

ilkbaharı yeni devirmiştik henüz
bir fasıllık yaz ardından
hazana dayandık

biz oradaydık...

çocukların sarı yaprak izlerinde
garip bir hışırtı gibi
içsel seslerimiz vardı
ve
yalın ayaklı...

öykündük önce
sonra öyküleştik
şiir şiir olmaktı hevesimiz

'ama biz sınıfta kaldık...'

ılıman düşlerimiz
ayaza düştü
üşüdük...

birlikte bu mevsime düştük...

şimdi kızılyıldızı
bulutları
hava durumlarını dinliyoruz
bizim şehirlerimizden söz etsin diye...

kapalı bir yağmura düşmüş kentlerimiz

ağlamaktayız...

biliyormusun,

mışlı hikayeler gibi
gökten üç elma beklemekteyiz
biri bana biri sana

biri ise çoktan çürümüş...

işte sızıların ardından
şakaklarımıza düşmüş bir ağrının
şifasını aramaktayız

kim bilir belki de son duraktayız...

23 Haziran 2010 129 şiiri var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (4)
  • 14 yıl önce

    hüzünlü bir final

    sade bir anlatımdı

    tebrikler Murat bey emeğiniz değer görsün.👍

  • 14 yıl önce

    Sade bir anlatımla güzel bir şiir.Tebrik ediyorum,selamlar.

  • 14 yıl önce

    üşüyen bir yaz iklimi gibi şiir benliğimi esir aldı

    ve şakaklarımda gezen sızılı imge cümbüşü;

    kâh; garip hışırtılı yaprak izli kâh; hazana dayalı ilkbahara fasıllı

    şiirsel bir kurgu akışıydı.

  • 14 yıl önce

    Şiir şiir olsa da içiniz Çürüse de elmalar Son durağa da gelinse

    Öyküleşebilecek bir şeymiş yaşanan Ne mutlu böyle geçmişlere...