Sızısı Aşktır Ayrılığın

dünya, taşkın nehir
kirlinin temize karıştığı su yatağı
zaman körelmiş bıçak
geçmişi taşa yazar kesiği

anıdır, anlatılacak şair hali
sevda dediğim kalem izinde saklı
o an
gökyüzünde martı kanatları
kulakları yırtar açlık vurgusu
serde heyecan
yürekte yar tutkusu
sabırsız atarım kendimi karaya
memleket toprağına değercesine
özlemin içinde son bulup
yüreğime damgalanır sıcaklığın
tarifsizdir aynı şehrin içinde varoluşum

gözler tavaf eder varlığına
sarılıp beden yekpare olunca
İstanbul'a düşüyor ya gölgem iz
saf tanelerden yaldızlarla
saatlere esir kalan mutluluğu
sırılsıklam ediyor sağanak

dudaklarının busesi mey olur
İstanbul'un dili tutulur
altımızdan çekilir yekpare şehir
sarhoşluğun bu tarafında İstiklâl
uzağımızdı başı dönen
Üsküdar

nara atarım içimden
kucaklarım gecelerin koynunu
böylesi demler olmuyor kıymeti güneşin
akrebin sabırsızlığı artırıyor nefretimi
ayrılık, gidişlerime tarif bütün dillerde
düşüyor yakasından sevincin
yalnız hüzün, sevgili içimde
korkularım yüklenir omuzlarıma
iskeleden hayal ekerim denize
bir değil bin ümit yüklerim dalga kaçışlarına
naziredir sevgim tarihi aşklarına

NOT: Ayrılıklar aşkın sızılı halidir. Hiç bir aşk ayrılığa yenilmez ve ayrılıkla bitmez. İnsan aşıkken kalbini ayrıyken aklını kullanır.