Sobe
Yıkılmış bir dünyanın,
Güneşe özlemi kadar
Yokluğun sevgili.
Sağ yanımız boş, sol yanımız boş,
Loş ışıklar her tarafta,
Bir kalem, kırmızı mürekkep, boş.
Nasıl olur da, olmayan bir şey,
Bu kadar çok şey anlatabilir?
Sağ yanımız boş, sol yanımız boş,
Nereden geliyor bu sesler?
Acıyor içi insanın acımasına da,
Bir damla gözyaşı yok,
Önümüz arkamız boş,
Sağ yanımız, sol yanımız, hayır haber yok.
Kavuşmak yok, ayrılık yok,
Sıradan bir sevda,
Velakin eşi benzeri yok!
Karanlıktan sayarken geriye,
Aydınlık yok, saklanan yok...
Kaybeden yok, kazanan yok!
Doğan bir güneşin,
Olamayacağı kadar dünyaya
Yokluğun sevgili.
Bir oyun bu,
Sahne boş,
Salon boş,
Yok alkış.
Ve bu son kalkış!
Duvarlara gitmez ellerimiz,
Sesimiz soluğumuz bile yok.
Sen ateşböceği gördün mü?
Hani, yok!
Her şey yok,
Her şey o,
O yok!
22 Haziran 2011 | Çarşamba 15:40 | Kuşadası