Sofia...

-Adam;

Daha dün bıraktım erkekliğimi
Düşlerini gözyuvalarına gömüp, piç doğuran fahişenin yatağına
Bütün dinleri soyunup attım düşüncelerimden

Ve şimdi...
Karşında avuçlarım kar yutmuşçasına soğuk
Yüzüm de şubat hüznü
-Utanıyorum-
Ellerim varmıyor kadınlığına
Dokunamıyorum...
Benzinde solmuş Çiçeklerin dudaklarına
İhaneti tatmış dilimin üstünde ki zevk tohumlarını,
Tükürüp attım çoktan toprağın suratına
-Son bir kez-
Y a l v a r ı r ı m
-Aşk diye- doğup yollarında şehit verdiğim kayıp çocukluğumun adına
İhtimallerine köle yap beni sofia...


-Kadın;

Senin sularında bilenirdi, cellâtların elinde körelmiş tenim.
Kurak tarlalar vardı, dikenine bedenimizi atıp
Sevişmelerimizin sonunda toprağını okyanusa çevirdiğimiz.
Ah! Boynunda morarmış günahların mührünü taşıyıp,
Nefsini kalbime ok gibi saplayan adam,
-S ö y l e -
Kaç kadına peşkeş çekti,
Arsız yüreğin.



-Adam;

Ne zaman sana uzanmak için bulutları avuçlasam,
Başıma kıyamet konar
Korkuyla titreyen nefesimin üzerinde, kargalar oynaşırdı.
Düşerdim;
Ağacın üvey evlat yaprağını büyütüp kuruttuğu gibi, çamurun kucağına.
Kimi zaman da soluk renklere bürünüp,
Güneşten hayat dilenirdim
Ah! Sana uzanan yollarda adımlarıma sarmaşıklar gebeydi,
Doğan dikenlerin ağzında kanadım.

-Kadın;

Göğsümde kuruyor, laciverte çalan hüzünler,
Şarap şişelerin dibine devrildi
-Aşk diye- emzirip, büyüttüğüm hayaller.
İçimde düş ülkeleri yeşerir kırık umutlarla boynu bükük açardı
Soluğuna hasret;
Öpüşlerine aç;
Ve beyaz sayfalarıma iliştirdiğim adına muhtaç.
Kaç pezevenk günün yatağında çürüdüm
Sen ihtiraslarını tüketirken.
Şimdi...
Dağ olda yıkıl,
Kurşun olup ihanetler savurduğun ovalarımdan...


-Adam;

Sus!
Ya da kapat ağzını duvarlarınla
Görmüyorsun...
Jilet gibi kesikler açıyor, bereketsiz sözcüklerin ruhum da
Dizlerimde geçmiş nasırlı taş,
-Bıraksaydın da-
Çakılsaydı dualarına.
Ah sofia...
İbadetsiz vakitlere düşüyorum
Etimde soğuk ayazlar,
Yüreğinden düşerken ölesiye üşüyorum
Adımların gövdemde yaralar açtıkça,
İzlerinde tabutlar yeşeriyor.

Ve...
İlk kez bir kelebek dudaklarımda soluyor
Sana veda bile edemiyorum...

22 Ekim 2008 68 şiiri var.
Beğenenler (5)
Yorumlar (2)
  • 16 yıl önce

    yorumsuz 👍

  • okuyuverdim dizelerini gözlerim açık eriyip gidiverdi tenimden balçık.. harika bir olgunluk harikası iç diyardan anlyıverdim..

    saygılarımla...maviyle