Sokağın Nefesi
Şubatın can alıcı soğuğu caddeleri kuşatmışken,
Ben tatlı sert atışıyorum kalemimin tercümanı satırlarımla.
Perdemi araladığımda,geceyi örten bulutlar değiyor gözlerime,
Şu sıralar sokakta hiçbir canlı volta atamıyor haliyle.
Sibirya dudaklarından öptü sıcak şehrim İzmiri.
Sımsıkı sarıp öyle bırakıyorum mürekkebimi sokağa,
Arsız soğuğa yenilmesin,sıcaklığını götürsün okuyanlara,
Şimdi bir öpücükte ben konduruyorum kentime!
Tüm buzları çözülsün eşsiz kristalleri parıldasın diye.
Saatler sabahı uyandırmaya başladı yavaşça,
Ekmek parası peşinde ilk koşuşturmalar düştü pencereme,
Her birinin nefesini görüyorum,bazılarınınki sigara dumanıyla sevişsede,
Bir yanda ellerini ısıtmak için durmadan ovuşturan garip işçi,
Diğer tarafta,can yoldaşı aynası elinde,makyaj tazeleyen büro sekreteri!
Güneş sırtını döndü bugün şehre,dargın sevgili gibi,
Köşeye sinmiş yırtık paltosuna sarılan altmış yaşlarında bir sokak misafiri,
Kara kışa nefretle yumuyor gözlerini,azrailini görmüş sanki,
Çaresizliği ancak bu notalar anlatır,paslanmış enstrümanlarıyla!
Belkide rüzgarın soğuk ıslığı sokaktakilere ölümün sesi,
Ya da çıplak bedenlerine bıçak gibi hiddetle batan yağmur taneleri,
Sibirya ölüm busesi bıraktı sokaktaki kısık nefeslere bugün...
EVet çok çetin geçti şubat ve sokaktakileri görmek acı verdi biraz ama yazmak zorunda hissettim kendimi . çok teşekkür ederm.
"Sibirya dudaklarından öptü sıcak şehrim İzmir'i."
Şubat'a geri döndüm şiiri okurken🙂
Çetin geçti Şubat..
Ve öyle güzel anlatılmış ki izmir sabahı..
Kutlarım👍