Sokak Soluduğum Uykusuzluklardan
sokak soluduğum uykusuzluklardan,
sana bu yazdıklarım,
sadece sana,
gerçi sana yazmak düşe yazmaktan farksız ya...
yine de sana...
sus...
allah aşkına bir saniye sus...
dinle...
ne evsiz barksızım,
ne yitirmiş aklını sokak horlanmışı...
ne de o cinayeti işleyen benim...
evinizin önünde o hayvancağazı ben ezmedim yani...
saat sabahın üçü, dördü, beşi...
ne farkeder...
sokak soluyorum uykusuzluğundan...
sarhoş değilim...
ne de yitirmiş uğruna aklını...
bana aklını yitirdi de diyemezsin yani...
dün gibi hatırlıyorum evimin yolunu...
gün gibi senin evini...
an gibi sana hissettiğim ne varsa nefreti, sevgiyi...
düşün bir sokaktayım,
ayaz tatlı tatlı ısırırken mahrem tenimi...
ne farkeder sanki hangi sahile çıkan sokakta,
hangi semtte bu film çekildi...
sen orada yoktun...
hiçbiriniz orada yoktunuz...
ben oradaydım...
fikrim...
sızım...
sus allah aşkına...
ötme geveze bir kuş misali tatlı tatlı fikrime...
bilirsin bülbül ötmesi gelir bağırman bile ruhuma...
ama sen sus yine de...
sus ki toparlayıp da yazabileyim sana bir kaç kelime...
yoksun,
zaten ne zaman gece çökse şehre sen yok olursun...
aldatırım seni...
utanmadan...
yüzüne bir daha nasıl bakarım diye düşünmeden...
aldatırım...
geceden geceye...
dur...
ağlama...
küfretme de...
sen hakettin çoktan bunu...
sen zavallım...
kirli masumiyetim...
sen yoktun...
ve ben bembeyaz bir tende eridim...
sen yoktun aklımda o anda...
kimse yoktu...
durduramadılar...
istedim...
seni çok istedim...
hayvanlaştım birkaç dakika umursamadan...
zevk aldım...
eridim...
ne sapığım,
ne de masum...
sus allah aşkına...
farzet ki bir gece olmadı...
sıralı bir sürü geceden biri...
farketmez olmasada bana...
tıpkı hergece gibi yoktun...
sokak soludum uykusuzluklardan...
sana bu yazdıklarım...
sadece sana...
fikrimin derinleştirdiğin dehrizlerine kilitlenen ruhum sana...
değil aşka...
sevdaya..
sadece yapayalnız sana...
sokak soludum uykusuzluklardan...
şimdi bir sokağın tam ortasındayım senin sokağın değil... kaldırımdan bir yosma geçiyor sen değil... hani bir ev kalkıp da köşe başındaki çeşmeden su içecek senin evin değil... evler korkmasın diye mi yanık bırakılır sokak lambaları bir şehir bu gece sana benziyor sen değil...
gerçi sana yazmak düşe yazmaktan farksızdı düşeyazdım...
teşekkürler şair bu güzel şiir için... çok çok beğendim. izninle bu küçük hediye bu sayfada kalsın..
saygılar