Sol
Gökten düşen yağmurun,
dünya üzerindeki hedefi neydi
Yeryüzünde ne medeti vardı da,
onun uğruna son sürat çarpıyordu,
kırılmaya yüz tutmuş kayalara.
Tıpkı intihar eden,
bu baranlar gibi,
biz bir grup aptal,
bakışlarımızı yüzüne çarpıp ölüyorduk.
Yüzünde bizi görenler,
safderun misali,
ağladığını düşünürdü.
Oysa yüzünde yüzen,
biz sazanları ağlıyordun.
Tüm dünya oksijen içindeydi
ama nefes aldırmadı yaşattıkların.
Yaşatan Allah, yaş attırdı bulutlara.
Buna rağmen su veren bulamadı, susuyan.
Sonra sevilecek milyonlarca insan yarattı.
Yine de aç kaldı sevgiye,
ihanet etmeden kalan.
Seni seviyorum da kaldı tüm mevzu.
Dillere destan olan duygu,
seni seviyorum da hikayeleşti.
Bu bitiş sahnesi ise
bir gazetenin ucundaki,
laz fıkrasından halliceydi.
Beni kelimelerle sevdin,
araba trafiği arasında kayboldu sesin.
Oysa yağmur ıslatırsa başını sonbahar.
Güneş yakarsa tenini yaz.
Sen boynumu sararsan aşk,
işte o zaman aşk.