Solayım Artık
Çiçekler açmadan erken kuşlukta
Ellerim budaklı kalayım artık
Ayaklar nasırlı gözler boşlukta
Affına sığınıp solayım artık
Boşa geçirdiğim günler geceler
Üstüne imzalı teller heceler
Bakışın bırakmaz dağlar yüceler
Dalından koparıp alayım artık
Sevgiyle sıvanmış aşk ırağına
Senle yaşlanacak zevk durağına
Olmazsa dönerim son ferağına
Türküler kıskanır çalayım artık
Seninle yaşlanan mücrim yaşımı
Dillere düşürdün dertsiz başımı
Ruhuna işlenmiş kalp savaşımı
Bir hırka bir ekmek kalayım artık
Sözlerden ırağım gönlüm acıyor
Laleler leylaklar güller açıyor
Sensiz bu diyarlar ölüm saçıyor
Ab-ı Kevser suyu kanayım artık
Naif bir anlatımla “Affına sığınıp solayım artık” kıskanılacak mısralar arasında yerini almıştır ...Tebrikler üstadım kaleminize yüreğinize sağlık.