Soluk Yüzlü Hakikat
mahşere haber salıyor zaman
yüreğimin kanatları ıslak,
göçleri kaçırıyor uçamadığından...
zemheri bir yalnızlığa tünemiş duruyor öylece...
denizin en kuytu yeri parıldıyor,
dalgaların ucuyla güneşe uzanan...
hissediyorum içimde birşeylerin tükendiğini
biliyorum bende bir parıltı noksan...
bir zamanlar düşlerimin güneşe değdiğini
ve gözlerimi hatırlıyorum,
denizler gibi parıldayan...
şimdi derin vadilerin kül rengi yankılarına muhtaç nefesim
bir yanımın bilmediğini,
öbür yanım fısıldıyor...
gecenin karanlık kokulu kıymıklarında acıyor ellerim
hayaline her dokunduğumda,
dilim edepsiz bir küfür savuruyor...
kumral sığıntıların kollarına bırakıyorum kendimi
avuçlarımda ölü bir aşk
yüzümde acının ıssız zarifliği...
bitmiyor bu hain savaş!
hayat kahpece vuruşuyor,
bırakıyor elden yiğitliğini...
içimde, can çekişen düşlerin mezarlığı
sıçrıyor bedenime,
soğuk bir ateşin beyaz kıvılcımları...
bir gözümün görmediğini,
diğeri görüyor mutlak!
en yalın tarifi yapıyorum kendimce,
hayat, soluk yüzlü bir hakikat!
O son durağa geldiğimizde yapıp yapamadıklarımıza bakarak, işte yaşadığım hayat diyeceğiz. Keyifliydi okumak. Nicelerine...
Sevgili dost, o güzelim, neşeli şiirlerinden sonra, hüzün yazmaya başladın bu sıralar.
Hüzün de yakışıyor elbette, imgeler çok yerli yerinde.
Ama seni burda gördüm mü aklıma ilk yayınladığın şiirlerin geliyor unutma.
İsterim onlardan ara sıra da olsa.
Huzurlu ve neşeli olanları vardı ya hani.
Tebrikler sevgili dost.
bitmiyor bu hain savaş! hayat kahpece vuruşuyor, bırakıyor elden yiğitliğini...
içimde, can çekişen düşlerin mezarlığı sıçrıyor bedenime, soğuk bir ateşin beyaz kıvılcımları...
bir gözümün görmediğini, diğeri görüyor mutlak! en yalın tarifi yapıyorum kendimce, hayat, soluk yüzlü bir hakikat!
yüreğine sağlık abim
👍👍👍👍👍👍👍👍👍