Son Askerim Fethinde

hatırlıyorum bir yerde görmüştüm bu aşkı, utanırdı halinden
güvertesinde martı beslerdi hatırladım, eskisinden yenisine
her günün ertesinde saçlarını okşardı kadının deniz üşürken
elleri susamsız tabuttu o günlerde, salkım saçak ağlardı düşerken
kimse tutmadı hayallerini, yapayalnız bıraktılar şansın ortasında
kızılay meydanında saat işlerdi tak tik tik tak, ters ters anılarına
ayaklarını cebine koyup, cenin halini arardı parmak uçlarında hücreye
tutsaktı şimdilerde kocaman, küçük kadına seviyordu çünkü
gagasından öperdi kuşları şimdi ahh bir yakalayabilseydi
öpülmek dudaktan kalbe inim inim su taşırdı muhakkak

şarkısını parmak uçlarında söylerdi De Tone kimdir bilmem
Ahmet Kaya söylemişti hatırlıyorsam, 'hayatımız detone'
makamı gamı farklı Mançurya'dan buralara şark ve garb
inişli binişli bir hayat otuz iki oktav ve yeniden doğduğumuzda otuz üç
sesi narin güzellikte kadının, belki bilmiyor kıymetini, gülerek ağlıyor
duruyor bam telinde hayatın, bilmiyorki adam gürül gürül aşk
haykırıyor sabahın ışığına, donuk mat sesiyle serseri ayaklanıyor
bir yerlerde birileri yine yalanlara talanlayıp sevdalarını dil saplı hançer bileyliyor
işte tam da şurada, birkaç şu'arada ne hikmetse şu arada ölüm gelmekte

çanlık aya irini, bırak ölünü dirini, elinin kirini yıkarsın severken birini
işte burada bu arada bir ses mesafesi arada doğrarsın dilini, susar cismin
şimdi kovala bakalım karanlığı der içinde, nefes koşa koşa yetişebilir mi
kaldırımlarını söker atar mı sokak vazgeçebilir mi sanıyorsun bir basamak üstü
hadi bir klark çek bakalım binanın çatısına, düşer mi aşkından kiremitler
ruhumun sevabı, bedenimin günahı, say gitsin bir aşkı kalp çarpıntında
elinde kaç kalacak yılların hapsinden ve vazgeçebilir misin hepsinden
dur bi kıvrım kıvrım saçlar, aklımı alma başımdan ikiz gibi bir batında
daha gözlerine çok yol var onları da anlatacağım kuzeyin en ucunda

hadi uyu şimdi, ben daha ayaktayım burada rüzgar az eser, serseri değildir
kanat kanat bulut taşır ellerine pamuk helvalar ve la havleler velevkiler
hatırlıyor musun nerede bizimkiler yani ellerimiz nerelerdeler
dur bi şimdi yine sokul boynumun altına saklımızda tüy yol
rüyalar ruhta güzel bu akşam, saksağan kuşları da sustular yalnızlıktan
duvar- duvar nem- nem çürütme gözlerimizi daha da yakın uzaklar, geçersek tuzaktan
menziline girdiğimiz umutların köküne girmeden kıran, yakınlaş az daha
uzat yüzünü boynumun altına kıvrık karam, dudakların bal toplasın şimdi
sana bana bizi bize sevelim hoyratça alıngansız sızısız; son askerim fethinde

Cumhur Karaca

23 Haziran 2011 36 şiiri var.
Yorumlar