-Son- Bahar
Günü geceye sağmak benimkisi
Emzirmek kederimi dolunayın bağrında
Yıldız tozuna bulanmış siyahlığım
ruhun gerisinden dikmişken gözlerini dudaklarıma
Acı yutmuş bir ninni mırıldanmak
Seher Yıldızı'nın mim'ine.
Artık olmayan bir kucağın düş'ünü susmak
ve susmak...
Oysa ne az kelimem varmış gerçeği anlatacak...
Ne iflah olmaz bir intikammış Tanrı'nın muvaffakiyeti...
Yüzü düşer hilâlin zifiri karanlıkta
Beyazlara bürünmüş bedenin
Köy kokan çamlıktan yukarı taşınırken
uzaktan bakmış sana Tanrı...
Toprak Ana yeniden doğuramaz mı seni?
Belki mucizesi İsa'nın dokunur omuzlarına
Rüzgâr kollarından tutup taşır bağrını bana
Olmaz..!
Çalar yine Tanrı seni
Hırsızlık kavlü beladan kelli işlemiş kanına...
Dudaklarının kıvrılışına yandığım!
Ah hasretine hasret kaldığım!
Kaç gel gök kubbeden yanıma...
Sahte eller okşarken başımı
Gözyaşlarım toprağına damlıyor.
Hadi tut al bir avuç kızıllığımdan
Kar'a tutkun yazlarımı çevir bahara...
Derler ki: Bahar yeniden doğuşudur bir doğanın.
Kaç doğa var bu yaşamda?
Kaç dua var kıymetine küfür bastığım?
Unut...
Tanrı ne söylediyse sana, unut!
Unut ki;
Kandığın canın can bulsun yeniden.
Sağ yarım gelsin geriye
Mona Lisa'nın çukurundan çıkayım
Gülen yarım sana ömür olsun
Ben ölümün dizlerine kapanırım!
Mahrumiyet vesvesesidir Şeytan'ın.
Gün ışığında körleşen sokak köşelerine
isminin anlamındaki boynu büküklüğe
gözüme değmemiş heyecanının hayaline
kapılıyorum...
An ? an ? an ? an ? an!
-Dönmek, gitmiş olduğunu unutturur.
Yeter ki bir kez sev düş'ümde
Korkak adımlarım dönerken Sırat'tan geriye... -
Sayın Mehmet Şeref Hoşaf,
Teşekkür ederim.
Sevgili Metin Çalışkan,
Yazılarıma eşlik edişiniz çok sevindirici. Teşekkür ederim bu değerli eşlik için.
İsmi duyulması gereken bunca kişi varken ben silik bir kalem olarak kalmalıyım, şiir içinde.
Selam ve sevgiyle.
Sayın Murat Han,
Zor olan ölmektir, aslında. Ölüm insanı besleyebiliyorsa, utanmalıyım. Duymuyorsa, görmüyorsa tek kelamımı bana yazdıran, yazmayı hiçliğe bırakmak daha doğru geliyor. Ama işte, yazmak da bir tür dua, bir tür ibadet.
Teşekkür ederim değerli vaktin ve yorumun için. Söz konusu ölüm oldu muydu, insan ettiği ve edilen lafların anlamları konusunda ikileme düşer. Hiç birimiz görmedik henüz.
👍👍mükemmel... etkileyici. kutlarım.
"Hilal Dikmen"
sanırım bu ismi çok duyacağız şiir yolunda basamakları dik duruşlarla sağlam adımlarla geçerken kırılgan gibi duran kelimeleri ucunda nice cesaretler saklı ve o kırılganlık anlatacak çok şeyi var daha eminim anlatmalı zaten imgelerin yolculuğunda bir sihir kalem
-Dönmek, gitmiş olduğunu unutturur. Yeter ki bir kez sev düş'ümde Korkak adımlarım dönerken Sırat'tan geriye... -
bu final okuduğum en iyi bitmeyilerdendi ki bitmemeli bu şiir yolculuğu tebrik ve teşekkürlerimle...