Son Baharım
Kurumuş "Son bahar"ım yine,
Kurumuş doğrulamadan daha beli üzerine,
O eski, o heybetli mağrur gövdem...
Güneşi tenimde soğuyor,
Arzın en sıcak acısı değmişken ruh derime,
Isıtmıyor yerimden kalkacak kadar kanım...
Yeşile doymuş bir manzara inançlarımın resmi,
Gözlerime dokunuyor,
Kanmıyor lakin artık aklım...
Hayal perdemde kuşatma filmleri,
İstanbulu anlatıyor,
Hatırayla gerçek bulaşığı hislerim...
Fonda bir müzik kulağıma çalınır inceden,
Sabah ve akşam zaman atlatmak için uğramışken ömrüme,
Gerek görmez ne aşk ne tutku dna'sı bozuk psikolojim...
Ve ben ve de sen kanatsız bir kuş misali,
Tüm pişmanlıklarımın göbeğinde açan çaresislik gibiyiz,
Güz yüzlü hüzün sendeki çiçeği...