Son ışık Düşecek İklimlere
Son ışık düşünce
İklimlere
Yaslandığın gölgeyi içeceksin baldıran misali
Yastığına bıraktığım saç telleriyle
Sevişeceksin son kez
Lanetli bir ezgiye eşlik edecek
Şeytan ve üryan
Ay tutulacak utancından
Nisan'sız kalınca o şehir
Yağmurlar tükenecek
Yıldızlar kurutacak gözlerini
Sırra kadem
Saklambaç oyunları oynanacak
Ebesinden yoksun zamanın
Her sabah beni arayacak gözlerin
Ben düşlerimle sevişirken
Dokuz köyden kovulacak bu cürmü masal
Onuncu sokak çeşmesinde ıslatırken dudaklarımı
Ben yine şair olacağım
Elimde boş bir kâğıt
Eski bir kuşun kalem
Seni resmedeceğim gökyüzüne kafiyelerle
Belki şafak türküsü olacak
Belki de boş beşiklere ninni
İki dudak arası bakire notalar düşecek yarım yamalak
Oğlak ana rahminden inerken papatya doğumlarına
Sen üşürken köşe başında
Döşeğinde tadını alamadığın nefes
Ve çığlıksız bir sevişmenin kasık sancıları
Kandiller sönecek şehir lambalarında
Avuçlarına dökülürken is kokuları
Son ışık düşecek
İklimlere
Yaslandığın gölgeyi içeceksin baldıran misali...
Dokuz köyden kovulacak bu cürmü masal Onuncu sokak çeşmesinde ıslatırken dudaklarımı
Ben yine şair olacağım Elimde boş bir kâğıt Eski bir kuşun kalem Seni resmedeceğim gökyüzüne kafiyelerle
tarık bey şiire soluk vermeli biraz ,
bu şiir çok iyi
sevgiyle kalın...