Son Perde

bir bir toplandılar
musalla taşında bekleyen
suskun bedene göz ucuyla baktılar

karışık düzenin göstergesi
dünya oyununun son perdesi
doğduğunda insanın kulağına okunan ilk ezan sesi
ve kalkarken bu limandan son gemi
yine duyulur 'Allahükber' sesi...

sonra;
tek yerden bir emirle
vedaya gelenler dizilir dip dibe
son görev, son söz, son dua ve veda
canlıydı bir gün, oldu şimdi mevta
sol yana verilen selam ile
artık toprak altının davetine
yol alır eller üstünde

ama ondan önce
hak helalliği dilenir
hep bir ağızdan ya da gönülden
helal olsun denir
o zaman ruh da bir huzur belirir
belki de son göz yaşı süzülür...

makam aracı yavaş yavaş yol alır
dünya her adımda arkada kalır
esen rüzgar,
yağan yağmur,
ve toplanan kalabalıklar,
hepsi evet hepsi birden
bu son gidişe şahit olur.

ölü ve toprak kokusu
sarmış etrafı
önceden hazırlanmış
ölenin soğuk kuyusu

kapak kaldırılır
beyaz kefen içinde
ellere alınır
3 artı 1 evden bir yatımlık çukura
usulca bırakılır...

dile gelse, belki de
durun bırakmayın beni
nefes alamam daralırım
karanlıktan korkar
soğuk topraktan
yalnız kalmaktan sakınırım
derdi müteharrik cesetlere...

ama nafile,
kürek kürek toprak atılır
üzerine,
her bir kürekte
dünya yıkılır sanki üstüne
artık ruh bedeni kaderine
terk etmiş,
mezarı kapatıldıktan sonra
bir kez daha eller açılmış duaya
hüzün karışmış okunan fatihaya
sırtını döner gider herkes
devam eder yaşamaya...

çırpınmak ve ah vah demek
ne çare ki,
hakikat dank etti mi?
toprak altında kalınca
bir bir herkes terk edince,
yalnızlık toprak kokusuna
acılık verince,
ruh idrak etti o zaman
ölümü
ve hatırladı kalu belada verdiği sözü...25/12/2011