Son Söz
ah ayrılık,
teki kaybolmuş bir çorapla aynı kaderi paylaşmak
ve ben boğazı düğümlenmiş bir İstanbul kıvamında,
iki yakasında farklı ruj izleri taşıyan, iflah olmaz bir ihanet
muamelesinde
yüzüm düşünce aynaya, hüzünle beliren yansıda
son nokta bu, son cinayet
tuttuğumda
avuç içlerime işleyen çay bardağındaki anaç sıcaklık,
ellerine hatırlatmaya, alenen kasıt.
ses ol ve içimde usul usul kısıl,
bir kızıl akşamüstü yüzü
gibi gökte beliren gece ol ve üzerime yıkıl,
ah nasılda fotoğrafını çekmiş her anıyla seni akıl,
unutmam, unutamam;
adın, istisnasız aşktır...
gözlerin vardı ve bakardı
içimin kanaviçesi, bir ter bir düz
biz seninle belki de yazarın tamamlayamadığı öyküsüz,
canımın içi. canımın içindeki sonsuz
bak yemin ediyorum bu son söz;
sevgilim
bundan sonra adın kıyamet,
yıkılan benim içim değil, senin dünyan olur
koparsan şayet...