Son Yolcu
akşam kızıla bürünüyordu,ruhumda
deniz kabarıp,taşıyordu gözyaşlarımla
öyle bir telaş ki bu son yolcuda
bekle desem,bekler miydi bu son istasyonda?
ağıt ağıt sesleniyordu,içimdeki sessizlik
parlıyordu karanlığım,yakamoz'a
ve çarpıştıkça matemim,yıldızlarla gökte
yıldırımlar d/üşüyordu
yangınlarım nüksettikçe
samur saçlarım,pösteki yumağı
çöz çözebilirsen,son yolcu
sırtımın paralanmış hırkası
ve içimdeki hayatın kavgası
taşımaz artık,
yılgın yüreğimi
nasırlı ayağımın pabucu
dilim tercümesiz
kalbim hala tecrübesiz
bir anlasanız siz
gidiyor
son istasyondan,bu yolcu
biraz erteleseniz
durdurmaz mı?
acıyı emmiş mor dudaklarım,son vedayı
siyahı çıkarıp
beyaz giydirmez mi umutlarım?
neden beyaz'a küskün duvaklarım
bir bilseniz?
bileyecektim bir ucu körelmiş mutluluğu
ve kesip atacaktım sol yanımdan,kangreni
unutmuşum nasıldı,mutluluğun rengi?
neyse
bırakın gitsin
kimbilir?
belki de ben değilim
bu son yolcunun dengi
yaralanmışlığın izlerini hissedebiliyorum🙂
tebrikler kaleme 👍 sevgilerimle👧
Yaşadım ,hissettim sanki sizi...o kadar duyarlı ve gerçekki kaliteli kaleminiz..kutluyorum
Son yolcuyu uğurlarken...bizede bir hayli hüzünlü,dugusal bir yolculuk yaşattınız...kaleminize kelamınıza sağlık...inciler de çok yakışmış şiire kutlarım...
siyahı çıkarıp beyaz giydirmez mi umutlarım? neden beyaz'a küskün duvaklarım bir bilseniz? Güzeldi Yüreğinize Sağlık Kaleminiz Daim Olsun
👍👍👍👑😊