Sonbaharda
Ölümü yazamaz hiçbir kalem
Veyahut içi püsküllü mor aynalarda
Saf bir zümrüt gibi gökyüzüne bakınca yıllar
Sarmaşıkların ardından bir lütuf kalır sonbaharda
Efkarı dağıtmak istemem asla bir hiç uğruna
Solmuş yaprakların bedduasına sahiptir bu mevsim
Keşkelerin havada uçuştuğu sanki bir polen misali
En çok da pişmanlıklar belirginleşir sonbaharda
Menekşeler rengarenk açar mı gönül bağında
Kiraz ağacı bir sebili yansıtır mı kankırmızı aydınlığında
Sarılınca kendine bir kuytu kırgınlıkla
Sadece kırgınlık değil gökkuşağı da doğar sonbaharda
Satırları karaladığıma bakmasın kimse
Ben sadece bir dizeyim binlik kasidelerde
Yattığım yer demir veya çakıl olsa bile nefretin evinde
Sadece boşverin beni umursamaz olun bu sonbaharda
Yağmurların sarardığı gecede yaşarsa da yeşil
Sükunet eksik kalırsa kalabalık eşiğinde
Ne kadar bilebilir ki insan bir nefes kesitinde
Yaprakları takip edin bulursunuz beni sonbaharda
hani oturdum son bahara beddua edeceğim ilk bunu açarım artık 👍👍
Satırları karaladığıma bakmasın kimse Ben sadece bir dizeyim binlik kasidelerde
şimdi bu mısra mükemmel olmuş kanaatimce bir alt mısradaki nefretin evi imgelemesi biraz gölgeledi daha iyi düşünülebirdi belki yolun başındayız şair dostum kaç son bahar kalemlerimizde can bulacak kim bilir tebrikler dostum 👍👍👍