Sonbaharın İlk Yağmuru
Muhtaç bir gecenin son buluntısında yitikliğim
Hangi tebessüm avutur şimdi hissiz bedenimi
Sızlıyan bir ağrı canımı acıtıyor derinlerimde
Tahminin düşüncelere hükmünden sözler çalıyorum
Korkunun soysuzlaşan uçurumu sanki, bu girdap ateşi
Yarını olup, yarınsız bırakmaktı hacizliğimin dramı
Mecburiyet diretirken, saçlarından esmem gerekti anla!
Kabusu zor olur bilirim, korunaksız bırakan esen yelin
Uğrayacağı yüreklerin hesabını tutar çığlık sürgünün
Yalnızlığımın değişmez yanı olmalıydı oysa imlâsız imzân
Payı susturur şimdilerde hikayesiz başlangıçlarımı
Yıldızlara kaçamak bakardım ayrılıkların en yakınından
Dem tutardı ölü dirilten, türetilmemiş yaşamak ezberimden
Sonbaharın ilk yağmuruna armağandır bugün, derinlerimden
Prangalı dudaklarımla, İstanbul usûlü düşlerimden...