Sonsuz Döngü
_kendi kuyruğunu yiyen
başın kutsal topraklarında ezilsin
doymadın bir türlü gök suya
seni izlerken
sessizce aktın bildiğin yoldan
gün boyu küçük suya
_yıkandı yüzüm derelerinde
kayboldu bozkırların sıcaklığıyla uraldan öte
güneşte kurutulmayan
yıkanır oldu cengiz
tören nerede
ıslık çalıyor uçan yapraklar dalgasını geçip yaşlı meşeyle
geri dönsem diyorum kapanmış dünya kapılarından
bak tersine yürüyor ayak izlerin belki beş bin yıl önceye
kimse gülmüyor
nefeste aldırmıyor şimal yıldızına ayılar
_ayılar derken baya büyükçe hani
rüzgârı dinliyoruz beraber kandilde neft ararken
uzun uykusuzluğun ertesi gününde
ne ala
her şeyiniz sahte
imanınız yalan
sularda izledim yine kendimi bu haziran
_yine rüzgarla yalpalayan tüy gibiydim
kendi gölgemde oynaşıyor tüm sevdiklerim
ah yitenler
kaçırma gözlerini ey İstanbul
bunlar hep senden
...
Güzel bir şiir.
Kutlarım...
👑