Sonsuz Olumsuzluklar Defteri

eksik duygularımızın bedellerini ödüyoruz uzak diyarlarda
her şehir kendi intikamını alıyor sokaklarına işememin
daha ilkokulda jelatinlerle kapladığımız defterlerin
farkına varamamıştık hayatımıza kattığı sonsuz neşenin
şimdi kederle geçiyor günlerimiz anlamsız ve beyhude bir masalda
sararan resimlerin albümlerini saklıyoruz kırlangıç göğüslerinde
Tanrım alışılmış bir beddua gibiyiz tut dilimizi söylenmeyelim
mevsimler eskidikçe uyanmak zorlaşıyor mamafih
aşkı umutsuz bir filim sahnesinde görmek ve oraya gömmek
geçen günlere inat yakını göremeyen gözlerimizin
alaycı kuşlarının kanatlarını kırmamalı değil mi ya sevdiceğim
illa ki bahanesini kendinden saklayan bir yalandır yaşamak
arar da bulamazsak çaresiz geçen günlere inat derman dediğimiz
takatini kalbimizden alır yürür gider ayak mafsallarımız
limanlar eski çakarlar tarihi tonozlardan çıkan kediler
bambaşka zamanların hesabını tutan meyhaneciler
kerahat vakti geç kalınmış mescitlere ağlayan çocuklar için
yıkın bütün kapalı kapıları yıkın üzerinden geçin hayallerinizin
veda etmesini bilemediğimizden sevdiklerimiz olmuştur
doğrudur bu hakikat umudumuzu diri tutmuştur çoğalmışız
sağalmışız sonsuz olumsuzluklar defterinde kopan kıyametleri
sevgilim ateş kuşudur közde dili yaralı bulutların
yağmur kovalar hüzünlerimizin hikayesi olmayan şarkılarını
kimler duyacak sesini kırkı çıkmadan kendini ölümsüz sanan mevtaların
yanaklarında dona yazmış gülücüklerinin acılarını kim
esrik adamların sırtlarından çıkartacak dost hançerlerini
derin manasızlıkların keşfindeyim göğe uzanmış iki avuçla şükür
iyi ki yaşadım iyi ki tanıdım iyi ki sevdim seni demek için Tanrım