Sonu Kötü Bitmesin Bu Hikayenin
Biz ki
Yedi düvele meydan okumuşken ecdadımızla
Bin yıllardan beri göz yaşımızı içimize akıtarak
Sersefil yaşadık yalancı dünyamızda
Kıyımlara uğratıldık hiç olmadık zamanlarda
Ve bir hiç uğruna can verdik serhat boylarında
Oluk, oluk akıttılar al kanımızı...
Öyle bir gün geldi ki artık
Bıçak kemiğe dayandı
Dayanılmaz oldu acılarımız
İftiralar kesmişken önümüzü
Olağan bir şeymiş gibi
Yıkımlarda savrulduk bir, bir
Ve artık tükenmiştik ancak
Sadıktık ahdimize...
Dokunmayın bize artık
Dokunmayın gardaş
Henüz kabuk bağlamışken yaralarımız
Ellemeyin bir daha
Kanatmayın...
Biz ki
Meydan muharebelerinde can verirken
Aç ve susuz
Ve de uykusuz
Yaralı bir kuş gibi
Kanarken yüreğimiz
Yemin ettik şehitlerimizin anısına
Ve ant içtik
Ucunda ölüm
Ucunda Cehennem de olsa
Vatan uğruna
Namus uğruna
Serden geçtik bin kere...
Dışlamayın bizi gardaş
Dışlamayın diyorum
Sonu kötü olacak
Bu hikayenin...
Biz ki aydınlık şafaklar beklerken umudumuzdan
Nasıl da yarı yollarda kestiniz önümüzü
Maraş'larda
Sivas'larda
Kızıl kanlı meydanlarda
Al kanlara boyadınız
Umudumuzu...
Size sesleniyorum gardaş
Taşırmayın sabrımızı
Taşırmayın diyorum
Yolumuz düşmesin virana...
Biz ki
Göktürkler den Hunlar'a
Sümerler den Hattı Hümayunlara kadar
Nice imparatorluklar kurmuş bir neslin evlatlarıyız
Oğuzlarız biz
Kayıl arız biz
Yakışıyor mu hiç birimize
Kardeş kavgamız...
Hepinize sesleniyorum gardaş
Dalaşmayın diyorum
Dalaşmayın artık bize
Yolumuz ehli-beyit yolu
Soyumuz Devlet-i Ali
Bu mu farklılığımız...
Dokunmayın artık bize
Dokunmayın gardaş
Henüz kabuk bağlamışken yaralarımız
Ellemeyin bir daha
Ellemeyin yaralarımızı
Kanatmayın gardaş
Şer atmayın üzerimize
Sonu kötü bitmesin
Bu hikayenin...
Fevzi Cahit
Ozanca/İZMİR